Ebedi âşık-ı sâdıklara,
Sûz-i dilden bî-haberdir sanmayın cânâneyi
Mum gibi arzû eder o şûle-i sûzâneyi
Aşk odu evvel düşer âşıka sonra mâşuka
Şem’i gör kim yanmadan yandırmadı pervâneyi
Size kapıyı açacak olan kimdir? Hangi yol sizi felaha kavuşturur
Hangimizin hayatı eyvahlarla keşkelerle dolu değil?
Bildiğiniz yol aslında hiç bilmediğiniz bir yolsa?
Kendinize bir yol seçin; Hakkın emrinde insanlığın hizmetinde.
Başınızda en yüksek ve en asil fikirler,
Kalbinizde en ılık, en tatlı, en müşfik duygular bilgili, şuurlu ve vakûr adımlarla
Ebediyyete doğru ilerleyeceğiniz ideal bir yol … Aşk yolu
Gerçi şerh olandan, (tarife gelenden) olmayan yeğdir amma
İbrahim Sadri EREN’in dilinden AŞK’ın tarifi haftanın eseridir, burdan buyrun
188. mest mp3
Aşk, hesap günü kargaşasında anaya yavrusunu unutturan neyse
Herkesi ve herşeyi öyle unutturan.
Aşk, en çok ağlamayı kendine yakıştırmak.
Aşk, Mevlana, bütün evliyaların gizlediği,
bütün abdalların izlediği, bütün dervişlerin içlerinden geldiği gibi
Denizler tutuşturulduğunda, dağlar yürütüldüğünde, yıldızlar semadan birbir döküldüğünde
herkesin herşeyi, herşeyin herkesi unuttuğu günde Aşk; unutmamak . . .
Aşk, gözükaralık, aşk yalnızlık…
Aşk, öksüz şehirlerin kapısında Bağdat’ta, Gazze’de, Kandahar’da, İstanbul’da
Isırdıkça kanayan dudaklardan dökülen sözlerle havanın nasıl, saatin kaç olduğunu sormak
Aşk, hiçkimsenin hiçkimseyi bu kadar sevmemesi.
Aşk, hiçkimsenin hiçkimseyi bu kadar güzel beklememesi. . .
Vakitler aşk ile dola, akibet hayrola efendim, huu