Ne devlettir ki, dildârım sen oldun;
Enîs ü munîs ü yârim sen oldun.
Dil-i pür-derdimin dermânı sensin;
Şifâ-yı cân-ı bîmârım sen oldun.
Bana hasm olsa àlem halkı, gam yok…
Ne korku, çün nigehdârım sen oldun.
Safâlar ger cefâlar bulsa cânım,
Refîk-ı cümle etvârım sen oldun.
Sana dil vermişem ey cân-ı àlem,
Ezelden çünkü dildârım sen oldun.
Disem ismi-şerîfin yâdımız bes,
Dilimde cümle güftârım sen oldun.
Sana ta’zim eder dillerde Hakkı…
Der inkârım yok, ikrârım sen oldun.
Kusura bakmayınız, işinize karışmayız,
Büyüklerden gelen emirlere asla karşı çıkmayız,
Her şeyde hayır vardır mutlaka,
Susmak gerekli olur bazı anlarda,
Biz de eyvallah der, haddi aşmayız amma ,
Nidelim ferman dinlemiyor bu gönül
ile de hislerimizi ilan eden Hak âşıklarıyız,
Kimi susar daima kimi söyler de durur,
Kime ne kısmet ise, o onunla avunur,
Sussaydı ol Mevlana yahud Yunus’la Sinan, (ks)
Ya Rabbanî imam ya Mahmut Esad Sultan, (ks)
Kim söylerdi gerçeği haykırırdı o zaman?
Şeytanın harıl harıl çalıştığı şu anda
Daha çok çalışmak gerekir müslümana,
kimi kılıçla, kimi kalemle, kimi gönülle çalışır.
Kiminin duasıyla kiminin niyazıyla,
Mümine her an, zikirle cihad yaraşır.
Dostu Dosta emanet eder, susarız biz,
Sabrın sonunda zaferlere ereriz biz.
“Ya sus ya hayır söyle” diyen Mübarek Nebinin,(sav)
Her an emrine uyan erleriz biz.
Halidînûr
Çok Kiymetli Umutrehberine….
Evvelce Dost’tan bir nefes gelirdi, her Cuma,
Ferahlardı yürekler, sevinirdi gönüller,
O nefesle silinirdi gönüldeki kara lekeler,
Süslenirdi, inci, mercan ve zebercedler..
Açardı rengârenk çiçekler, öterdi daima bülbüller.
Şimdi sustu ve kesildi, esmez oldu o rüzgâr
Kiminle ve neyle dolsun bıraktığı bu boşluk?
Biz gene de açsın isteriz gönlünü, dağıtsın gördüğünü,
Her ne kadar herkese söylenmese de sırlar,
Mahrem olanlara söylense mahsuru yoktur.
Madem ezelden kardeşin olduk,
Kardeş, kardeşi bırakmaz hiç yalnız
Evet bazıları için, susmak; altındır amma
Konuş, söyle demiş Rasulullah bazı yârâna…
O halde lütfen devam ediniz,
Dürrü mecanı barân ediniz,
Sağnak yağmur misali yağsın,
Gönül dosttan gelenlerle çağlasın.
halidînûr
Halîdî Bağdadî k.s Hazretlerinin dîvanından esinlenerek yazılanların, Sustuk Elhamdulillah’a diyecekleri var…
Sus! söyleme! , Diyorlar
Aşkını sevdiğini,
Nasil gizleyebilirim?
O Güzelin sevgisini.
Gizli kalır mi hic? Hazine …
Bulurlar ONU hep Güzelce,
Kuyumcu olmasam bile
Parıldıyor her köşede ..
Kör olmayan Mutlaka Görür,
Şevkından Güneş sönür,
Anlatabilemem, sozler nafile,
Ben daha BİR Şair değilim, bile
Sevgili, Sevgili, Sevgili …
Güzellikte, yok benzerin besbelli,
Kapatma AÇ ol perdeni,
Aydınlat Sen, BÜTÜN Alemi.
Ey Sevgili, En Sevgili, Efendim,
Işığısın Sen tüm alemin,
Güneş, Ay Senden alır, ışığı
Kapatma lütfen AÇ perdeni,
Aydınlat Sen, BÜTÜN Alemi.
Rabbimden, Habibe (sav) gelen Nur,
Bugün Nureddin’le (ks) yayılır,
Sevgili Üstazım Benim,
Nurunla aydınlanayım.
Aydınlat ve ışıt Beni,
Işığını cümleye yayayım,
Ben BİR ayım, uyduyum sana,
Bırakma Beni, Dosta düşmana.
…….
Halîdînûr
ziyaretci…ALLAH RAZI OLSUN…
dua aldınız…
O sukuttan maksad sen sus ki İlahi konuşsun ağzındandır.
Şöyle düşünün ki öğretmensiniz ve dersinizi vermek üzere sınıfa giriyorsunuz. Sınıf mevcudiyeti susmuş sizin ağzınızdan çıkacak olan kelimeyi bekliyor. Ama siz ders vermek yerine susuyorsunuz. sınıf aç sukut halde sizi bekliyor. zaman geçiyor. Ha birde sınıfın boş olması ihtimali vardır. siz ne kadar konuşsanız içi boş sınıf bir şey anlamayacaktır. yine zaman geçiyor.
Hz.Mevlana gibi Hz.Niyazi gibi Allah (C.C) adamlarının dediklerini naklederken susmayın. biz ne kadar siz konuşuyor zannetsekte siz naklediyorsunuz.İlahi kelamı susturmayın inşAllah.
Sorulacak soru şu:
Ayı sağ elinize;Güneşi sol elinize verseler,siz doğru bildiğinizden vazgeçecek misiniz?
Hani o gün o gül yüzlü Serverden bunu istemişlerdi ya.
Sussun diye.
O gün sınıf bomboştu. Müslümanlar bir avuçtu. Hani duvara konuşupta sözün aksi seda eder geri gelirdi.
Bu kadar hiçliğe rağmen susulmadı.
Bakın bu gün sınıflarımız dolu sukut eder bekleyen öğrencileriniz var. İçimiz boş ama hafızalar belleklerde boş.tüm ümidimiz bu bellekleri bir içi dolu olana nakledebilmek.
Bellekler her gün yüzlerce virüsün saldırısına uğruyor. nitekim gün oluyor virüsler yüzünden bilgi hatalı naklediliyor.
Dolu olana aksi seda hatalı ulaşıyor,ben vazgeçtim sen vazgeçtin o vazgeçti, ya sonra herkes vazgeçecek.
Devir artık susma devri değil. Dolu kaseler azaldı. Doğru bilgiyi doğru ağızdan alacak insanları kaybetmemek lazım. İşte onlar o gün yukarda bahsettiğim bir avuç müslümandı bu gün yine bir avuçlar.
İşaret arıyorsan o dündü,asabiyeti dinniyenin kabardığı her gün size bir işaret, hergün nakil eksikliği ve hatası işaret.gün ise bu gün ve zaman geçiyor.
Öyleyse haydi ders zili çaldı yarenlerin bekliyor.
Unutma sen susarsan herkes susar.
Kaldır şimdi mevcudiyeti ne kalır geriye.
İlla Allah
Vesselam…
… damlanın deryâya kavuştuğu hâl ….
Hz. Mevlâna: “Sus söyleme, söz bakışı bulandırır. Varını yoğunu sükut diyarına çek…”
Hz. Niyâzî: Göz, kulak, dil kapıların, Kapatalım bir zaman. demiştir.
Söz ikilikte olur, bilen bilinen ikiliginde. Bu da mevcûda aittir. Vücûd’da ikilik yok ki söz olsun. “Lâ mevcûde illallah” denmiştir. Yâni, mevcûd örtüsü kalkınca, illallah’tır, ayrılık kalkar, ikilik biter, söz biter. Ondan sonrası dile gelmez. Sükut, la ilahe’dir, fenafillah’tır. Sükût’a erenler, varlık zannından kurtulur, Hakk’tan gayri bir varlığın olmadığını doğrudan deneyimlerle keşfederler. Sükûnet, sekine’den gelir, o da, gönül rahatlığı demektir ya aşk olsun azizim…
Madem ayrılık var vuslata az kaldı o halde…
Sayın Ümit Akdemir (SUSTUK ELHAMDÜLİLLAH) diyor. O hem bilgili Maşaallah hem de genç istediği zaman susar istediği zaman konuşur. Onun hem sabrı hem vakti var. Ama ben hem bilgisizim hem de 68 yaşındayım. Hem susuzum hem de ZAMANIM yok. Bir ÇEŞME olmuştu bana. Akıp susuzluğumu gideriyordu. Suyum kesildi. Gelip ne zaman su verecek… Beni ve zannediyorum benim gibi olan bir çok BEN’i bilgilendirirseniz biz de Allah’tan sabır niyaz edip o güne kadar kuruma maya çalışırız. Size ve sayın Ümit Akdemir’e hörmet sevgi ve selamlar… HASAN ALİ KARABOĞA
namzeti aşıkın közünü
canu başla la üfleye erbabı aşıkan
üfleyinki yansın ateşe bu can
kılmayın cuda aşkın ile aşıklara
olsun razı sizde yüce yezdan
Elhamdülillah…
Sözü Hikmet,
Bakışı İbret ve
Susması Ders Olan Üstadımızdan inşallah alınması gereken ders alınır.
Bütün her şeyin kaynağı ve sahibi Allah’tan akıp gelen Sevgi ve Muhabbeti bizden esirgememelerinizi istirham ederiz.
Vesselam.
“Zen merde, civan pire, keman tirine muhtaç
Ecza-ı alemde cümle bir birine muhtaç”
Cuma günü yazılarınızın verdiği manevi neşeye olan muhtaçlığımızı tez zamanda giderebilmek ümidiyle.
Muhabbetle
sayfanızı çok beğendim.elinize sağlık.
mestmp3′ ümüzün suskunluğu bitti elhamdülillah,cuma mektuplarımızında bitmiştir inşallah. Allah sizlerden razı olsun yar ve yardımcımız olsun.
cuma mektuplarının neredeyse tamamını cuma derslerimde öğrencilerimin yüreklerine nur damlaları olarak ulaştırmaya çalışıyorum bizden nasıl yansıyabilyorsa. kulların yürek yangını ile aldıkları her nefes adedince Rabbimiz sizlerden razı olsun ve rıza için yananlardan.
Çok teşekkürler paylaşımlarınız can alıcı 🙂
”Ekmek atlı ola seni yaya olasın” der bir Erzurum özdeyişi!
Ekmek rüzgarını bırakıp geçti yanımdan hızla,
ÜMİD et ki belki döne,
Üstadım. Her cuma günü gelen maillere bakarken umutrehberini görmem o günü sevinçli geçirmeme vesile kılınmıştır hep. Gördükkü susma vaktidir Boynumuzu bükeriz ancak ayrılığa fazla dayanamaz can. Gelin ki tekrar gül bahçeleri yeşersin günümüz aydın olsun. Selametle en kısa zamanda görüşmek Ümidi ile.. Aşk ile ya Huu..
bize huzurlu bir sükut düşüyor ancak, bu en güzel susmanın üzerine,bir de tarifsiz şükür, yaşadığımız dünyada güzel yürekler var aşkla yaşayanlar, aşkı yaşayanlar ve lütfu ile bizlere de duyuran mevlamız, bir kapı da bize aralayan mevlamıza şükür
mest mp3 ‘ü kapatmayın.İnternette kaliteli dediğim sayılı web siteleri var ki bunların çoğunu sizin sayenizde tanıdım.Mest mp3’ü her ziyaret edişimde peygamber efendimizin ismini gördükçe ona salat-ı şerif getiriyordum ve sadece cuma’ları değil bilgisayar başında olduğum her zaman ikramlarınızı dinliyordum. Suskunluk kısa sürdürün lütfen.
Selamunaleyküm
Cuma günlerinin sabahında ilk işim bu siteyi tıklamak olmuştur acaba bu cumanın ikramı ne diye. Hafta içi çalışırken de sürekli dinlerim. Her dinlediğimde yeni bir şey keşfetmenin zevkini yaşarım. Beni bu zevkten mahrum etmeyin lütfen. tez gelin emi…
Selamun aleyküm. Her ayrılığın sonunda bir kavuşmanın olduğuna, bu ayrılığın daha verimli eserler vermek için yaşanacak bir inziva dönemi olup nihayetinde daha güzel eserlerle bizi buluşturmak üzere döneceğinize olan Ümidimi canlı tutuyor şimdilik hoşca kalalım diyorum..
Selâmün Aleyküm,
Bizleri en azından mestmp3’ten mahrum bırakmasaydınız iyi olurdu.
Yazılarınızın devamını bekliyoruz. Allah’a emanet olunuz.
Çok teşekkürler.Siteniz maneviyat kokuyor.Paylaşımların sürmesi dileğiyle.Allah’a emanet olun.
Öncelikle bu şiirin açıklamasını yaparak bizleri mahrum etmediğiniz için çok teşekkür ederim. Bence ruhundan ve güzelliğinden hiçbirşey kaybetmedi. Bu şiiri yazan şairin kalemine yüreğine sağlık, en bittiğim noktası
“Her hâlimin yoldaşı sen oldun ”
kelamı oldu.Yoldaş olmak zordur. Keşke bu şiirin tamamını ben yazabilseydim diye içimden geçirmedim değil. Tekrar teşekkür ederim.
Gerçi şerh olandan olmayan yeğdir amma
madem öyle arzu ettiniz, bütün ruhunu, lezzetini kaybetmiş hâliyle Hazret mealen buyuruyorlar ki;
Ne mutluluktur ki sevgilim sen oldun
Pek münasip dostum ve yarim sen oldun
Dertlerle dolu gönlümün dermanı sensin
Hasta cânımın şifası sen oldun
Cümle âlem bana düşman olsa dert değil
Ne korku madem koruyan sen oldun
Rahat içinde veya sıkıntıda olsa canım
Her hâlimin yoldaşı sen oldun
Sana gönül vermişim ey âlemin cânı
Ta ezelden sevgilim tek sen oldun
Pek mübarek ismini söylesem âdını anmam yeter
Dilimde sözlerim hep sen oldun
Sana hürmet eder dillerde Hakkı
Derki inkârım yok, kabulüm sen oldun
Bu suskunluk inşallah çabuk bozulur. Şiir fars dili ve edebiyatında yazıldığı için tam manayı kavrayamadım , dil üzerine bildiğim bir kelime var .
“Dilimdeki bağı çöz ki sözlerim anlaşılsın .”
Rabbim dilimizdeki ve gönlümüzdeki bağları tez vakitte çöze ki ona kavuşalım.