Ey âşık,
Uykun varsa yol üstünde uyu! Hak yolundan uzak durma, orada yat.
Belki bir yolcu orada uyandırır, uykunu giderir, açılırsın! Hz. Pîr(rh.a)
“Ve O’dur suçları örten ve çok çok seven” [Bürûc:14]
Bu mevsimin güzellikleri karşısında mest oldum, bir şey söyleyemeyeceğim! Ey görünmez güzellikler şarabı sunan saki; bu güzelliklerden sen bahset! Çünkü, senin aklın başında. O eşsiz ve pek büyük yaratıcının lütfu ile acayip bir aynacının elindeki şu gönlüm, ayna gibi susarak, dilsiz dudaksız bir şeyler söylüyor gördüğü güzellikleri aksettiriyor. [Divan-ı Kebir, c. VI, 2696]
Bâb-ı Hak açıldı, uşşaka salâ,
Dost yüzü saçıldı, müştâka salâ
Ve Bahar nasıl başlarsa filizlenen ilk çiçeğin açmasıyla, müslümanca yaşanmış bir Cuma’dan haftaya, aya yıla ve ömre yayılan güzellik ile etrafımız güllük gülistanlık olsun diye geldik erenler. Cuma günü ile bütün bir haftaya, ramazan ayı ile bütün bir yıla, ve dahi ömre yayılacak hoş kokular güzel haller derme niyetindeyiz.
Benim her günüm Cuma’dır; hutbem ise dâimidir. Şu minberim yücelerden yücedir; ben mertlik ve insanlık maksuresinde oturmaktayım! [Divan-ı Kebir, c. V, 2589]
Kemâli tahsil, cemali müşahade gayesiyle geldiğimiz alemde, bu niyetle erdik, Habizi zişanın “Şaban benim ayımdır” buyurduğu gül kokulu iklime, şükür kavuşturana, aferin fırsat kollayıp kıymet bilene… Herkes seni kendisine çağırır, Hazret-i Hak açılan bu kapı ile seni sana çağırıyor… duyana!
Madem ki ay Peygamber Efendimizin pek sevdiği bir ay, onun varlıkla ünsiyet izinden giderek başlayalım söze: Yeni ayın hilalini gördüğünde onu tıpkı beklediği bir misafirmiş gibi karşılar ve adeta onunla hoşbeş ederdi. “Hilal(yeni ay) hayır ve rüşddür (metanet ve kemal-i isabetle dosdoğru gider)” buyuran Efendimiz “Ey Hilal, Seni yaratan ve kavislendirene iman ettim” diye ona hitap ederdi, sanki kendisinden anlayan bir can varmışçasına… (Peygamber Efendimiz’in duaları incelendiğinde anlaşılacaktır ki: O, varlığa cansız, şuursuz nesnelermiş gibi bakmıyor, aksine onları Yaratıcı’nın sanat eserleri, güzel isimlerinin, yüce vasıflarının birer tecelligâhı görüyor, ünsiyet kuruyordu, hoş canlı cansız bütün varlıklar da O’na koşmaya can atıyor, O’nun yakınlık atmosferine girme aşkıyla yanıp tutuşuyor ya…)
Ve devam ediyor:
Ey Allahım, bu ayın ve kaderin hayrını senden diler, şerrinden sana sığınırım. Allah’ım, bu ayı bizler için emniyet, iman, selamet, İslam, Rahman’dan hoşnutluk ve şeytandan sakınma vesilesi olarak üzerimize doğdur.
Can ile cananı itdi hoş bahis,
Can canan oldu, mahvoldu bahis
Madem O’nun sevdiği bir aya girdik, bu günden tezi yok O’nu incitecek hallerden de uzak durmaya başlamalı değil miyiz!? Nasıl mı? (Hak dostun vuslatına perde günah söz, hal, kişi ve mekanlardan uzak durmaya, Oruç ve namazla O’na daha da yaklaşmaya başlayarak)
Geçer bir lahzada rûya misali ömrü insanın,
Felekde hasılı insan isen bir canı incitme
Günahkar olma, fahr-i alem-i zişanı incitme
İşte ol Fahr-i alem-i zişanın yolundan gidenlerden, bir gönül erinden, geçeceği yolda eza veren bir çöp gördüğünde eliyle bir bir toplayan yahut parasını verip toplatıp attırmadan yoldan geçmeyen bir güzel insandan bahsetmek dileriz. Aslen Eyüpsultan doğumlu, Evkaf katiplerinden Çöpatlamaz denmekle maruf Şeyh M. Atıf Efendi (i.1835)
Himmetleri üzerimize sayeban olsun deyu bir nutku şeriflerinden alınan uşşak ilahiyi Hafız Sami Savni Özer yorumuyla istifadelerinize sunuyoruz. [203. Mestmp3]
İrfan meclisine erişebilsem, varıp anlar ile görüşebilsem
Aşkın kervanına karışabilsem, yolda bırakmazlar alırlar seni
Aşıklar solmaz taze gülleri, zikr-i tevhid ider daim dilleri
Evliyaullahın nurlu yolları, yolda bulunagör alırlarlar seni
Hazreti Nureddin aşkın rehberi, Atıf dervişlerin edna kemteri
Gelirsen demezler gelme dön geri, kapıdan savmazlar alırlar seni
Vakt-i şerif, Cuma, Şaban-ı Şerif, ömür ve şahsiyetlerimiz,
ahir ve akibet, zahir ve batınlarımız hayrola,
Aşkullah, Muhabbettullah, Marifetullah,
Şevkullah ve Zikrullah gönüllere nakşola
Şefaat û nebi cümlemize nasib ola efendim
Mevlam ateş-i aşkınızı ziyâde eylesin
Gam ve telaş sizlerden uzak olsun da
huzur bulasınız efendim