Gül(ü) verelim


Visâlin derdine düşmüşlere,
kendileri ihtiyaç duysalar bile kardeşlerine öncelik verir, onlara verilmesini özcanlarına tercih ederler. Her kim nefsinin hırsından ve mala düşkünlüğünden kendini kurtarırsa, işte felah ve mutluluğa erenlerin ta kendileridir. [Haşr:9]

guluverelim
– Neden seçtin şimdi bu ayeti aziz dedem?
– Serlevha olarak ikram edilen bu ayet kurtuluş ve mutluluğun çaresini de vermiş de ondan: Cimrilik, açgözlülük ve ihtiras, burada, insanın hem bu dünyada ve hem de öteki dünyada mutluluğu elde etmesinin önündeki engeldir be ya hu!
– Biz mefhum-u muhâlifinden çıkıp yola, vermek ahlakından bahsetsek ya?
– “Vermek” nedir? Vermek, başkasının sevinci ile huzur bulmaktır.
– Aristo da “mutlu olmak isteyen iyilik yapsın” derken buna mı işaret ediyor?
– İlim, hikmet ve hakikat birdir erenler!
– Peki erenler nasıl verirler?
– Erenlere “istemeden verenler” derler. Muhatabı mahcub etmeden, istemek zilletine düçâr etmeden verirler.
– Verince ne olur? Hangi kapılar açılır?
– Ehline malumdur ki muhabbet almak değil istemeyi dahi terkedip vermek ile temam olur. Dünyada her şeyin bir ölçüsü, tartısı vardır, sevginin tartısı da fedakarlıktır, diğergâmlıktır kardeşim. Seven, sevilene karşı sevdiği ölçüde fedâkârlık yapmayı bir zevk ve vazîfe olarak telakkî eder. Allâh’ın mahlûkâtına infak, Allâh’a muhabbetin izhârıdır.
– Bizde pek muhabbetli okuyucularımıza haftanın musiki eserini ikram etsek diyorum?
– Hayhay efendim, Kena-ı Rıfai hazretlerinin (ks) bir nutku şeriflerine İzzeddin Hümayi Elçioğlu’nun hicaz makamında bestesi: 211.mestmp3

öyle bir mahbuba* verdim gönlümü almak muhâl**  can û imânım onundur kalmadı bende mecâl***  aşık û hayran û mestim, mezhebim**** yokluk benim bu vücûdum “L”sını nûr etti “İLL” yı visâl*****
* muhabbet edilen, sevilen, sevgili **imkansız ***güç, kuvvet,imkan, fırsat **** gidilen yol *****sevdiğine kavuşma

– Gün aleme bayram olan cumadır, bereket niyyetine bir de dua buyursanız?

Rabbî! Merhametin bütün tezâhürleri, gönlümüzün tükenmez hazînesi olsun! Verme ahlakının zirvesindeki, fakirlikten korkmaksızın, kendisi muhtac iken dahi veren Hak Dostlarının aşk dolu hayatlarından bizlere de hisseler nasîb eyle! El-Muhsin olup karşılıksız veren, Er-Rezzak olup cümle mevcudatın madde ve manasını, durmaksızın besleyen, alemlerin Rabbi’nin kulu olana yakışan, halifesi olduğu makamın ahlakıyla ahlaklanıp güzelliği ile güzelleşmektir: Bizlere, yetimlerin, muhtaçların ve yalnızların sessiz çığlıklarını duyabilecek kulak ve hissedebilecek bir gönül ihsân eyle!

Sev, sevdir, sevindir Allâh’ım!

Vakt-i şerif, Aleme bir bayram olan Cuma, ömür ve şahsiyetlerimiz,
ahir ve akibet, zahir ve batınlarımız hayrola,
Aşkullah, Muhabbettullah, Marifetullah,
Şevkullah ve Zikrullah gönüllere nakşola
Şefaat û nebi cümlemize nasib ola efendim

Umalım ki Mevlam söylediklerimizi önce bize duyursun,
sonra ihtiyacı olanlara tesir buyursun. . .
Sözü çok olanın, yalanı dahi çok olur imiş;
Yüksek müsaadelerinizle

Mevlam ateş-i aşkınızı ziyâde eylesin,
Gam ve telaş sizlerden uzak olsun da huzur bulasınız efendim 

Fakîr Ed-dâi Nâyi AKDEMİR
https://umutrehberi.wordpress.com/

One thought on “Gül(ü) verelim

  1. evet vermek karşılık beklemeden hakiki vermek sırr-ı ihlasdanyani halık-ı zülcelale nefis ve malını bir ücret talep etmaden bir yanık aşk edasıyla sermekdir hakiki vermek.

Söyleyecek sözüm var...

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.