Ey Sevgili!
Zincire hürriyet, müştâka su, canlara cânân olan ey!
Sevdiklerin hatırına, gelecek olan gün geldiğinde, bizleri de hatırlar mısın?
Hak Teala ömrümüzün tamamını kendisine hizmetle geçen bir ân-ı vâhid kılsın,
o anı da bayram eyleyiversin, vakitler aşk ile dolsun ki Akibet bayram ola, huu
Hazır kurbanın gölgesi üzerimizde iken bir elimizi aşk ile Hazreti Pire sunalım:
“Korkunç bir kurban bayramı olan kıyamet günü, inananlara bayram günüdür, öküzlere ölüm günü.”
Ve avare âşıklar gibi düşelim yollarına;
Varalım kûy–ı dilârâya gönül Hu diyerek
Gidelim kûyuna yârin bir içim su diyerek.
Arayalım sonunda izini, izinin tozunu, tozunun…
Pervaz vurup Hakka çağıran bir Hac nasib oldu ki fakire sormayın efendim
Malum hac seferi bir ahiret yolculuğudur. Evinden çıkarken kendini ölmüş bileceksin.
Herkesle helalleşerek öyle çıkacaksın. Bindiğin vasıtayı tabuta benzeteceksin.
Gasilhaneye götürülüp temizleneceğini düşüneceksin diye işitmiştik vaktiyle dedemizden.
Bu 1430 haccımızda el-hak öyle oldu; Terviye günü (8 zilhicce çarşamba) bir davet ile çıktık yola, lakin ahiret yolculuğumuz tam bir facia ile kesildi,yaşadığımız şehirde gözümüz önünde bir afet cereyan etti ki sormayın; yüzlerce aracın kibrit kutusu misali ters düz oluverdiği; insanın acziyetin dibini bulduğu bir sele maruz kaldık, yol yarıldı ve sel yutuverdi yüze yakın can göçtü bu alemden (Ruhu Tayyibeleri için el-fatiha)
– İhram giymeni kefen giydirilmiş gibi kabul edeceksin. Bütün dünyevî elbiseleri çıkardığın gibi içindeki kötü huyları da atmağa çalışacaksın. Nefsi kayıt altına alıp zincire vuracaksın. Çünkü o belde şerefli bir beldedir. Allah’ın evi, hacc ibadetinin merkezi Ka’be oradadır. Orası harem ilan edilmiştir. Emin belde gösterilmiştir. Herkes orada hürdür. Ruhlar da hür olmalı değil mi?..
-“Lebbeyk Allahümme Lebbeyk (220.mest mp3) – Buyur Allah’ım buyur” diyerek Mekke’ye gelişini, aşkına tutulmuş bir sevgiliyi arayışına benzeteceksin. O aşkla telbiye getireceksin ve Kabe’yi görünce sevgilinin cemalini görmüş gibi telbiyeyi bırakarak, sesin soluğun kesilmiş bir vazıyette, donup kalacak ve aşk deryasına dalacaksın.
– O aşkla, arşın etrafındaki melekler gibi tavafa başlayacaksın. Kapısını aramak için sevgilinin evinin etrafında dönerek, boynu bükük rahmetine gireceksin.
Varalım kûyuna cânânı ziyâret edelim
Dâhil-i cennet olup lâyık-ı dîdar olalım
…
Aklı terkeyleyelim ışk ile şöhret bulalım
Sûreta mest olalım, ma’nide hüşyâr olalım
Hak nasib eyleyip aşk kapılarını açtı da bir yol bulup dahil olduk ve Arafe gününe (9 zilhicce perşembe) dua ettik kardeşlerimize:
Ey kullarına kurtuluş yolu bahşeden Mevlam, Üzerinde bulunduğumuz bir ucu Rıza-i ilahiyyene varacak bu yolu bize aç ve bu aşk yolun üzre ömür sürmeyi bizlere kolaylaştır. Ey mahzun gönülleri sevindiren Mevlam, Lütf û kereminle kadr û kıymetimizi yücelt, işlerimizi kolaylaştır, işlerin dağınıklığını ve tembelliklerimizi giderip fakr û zaruretimizi zenglinliğe tebdil eyle, Hayırlı ömürlerimizi ziyade eyle! Ya ilahi, bizleri bütün gam ve kederden, karamsarlık ve elemden koru ve kurtar ne olur!
El-aman ya hu, aşk ile ya(n) ya huu
Vakt-i şerif, Aleme bayram olan Cuma, Kurban olana bayram
ömür ve şahsiyetlerimiz, ahir ve akibet,
zahir ve batınlarımız hayrola, aşk ola, aşk ile dola,
Aşkullah, Muhabbettullah, Marifetullah,
Şevkullah ve Zikrullah gönüllere nakşola
Şefaat û nebi cümlemize nasib ola efendim
Umalım ki Mevlam söylediklerimizi önce bize duyursun,
sonra ihtiyacı olanlara tesir buyursun. . .
Sözü çok olanın, yalanı dahi çok olur imiş;
Yüksek müsaadelerinizle
Mevlam ateş-i aşkınızı ziyâde eylesin
Gam ve telaş sizlerden uzak olsun da
huzur bulasınız efendim
(Huzur’da olmadan huzur bulunmuyor)