Cânım erenlere,
Kendisine kavuştukları gün, Allâh’ın onlara iltifatı, “selâm” dır. Allâh onlar için cömertçe bir mükâfat hazırlamıştır. [Ahzab, 44]
15 Mart itibariyle başlayan hallerin üzerimizden kaldırılmasından sonra yine bir Cuma nuruyla birlikteyiz ya şükürler olsun kavuşturana… Biz de bu vuslat kokulu satırlara “Selâm” ismiyle başlayalım ta ki Mevlam, canlara beden ve tabiat kayıtlarından selamet ihsan eyleye, sevgisi ve rızası yurdu, selam yurdu olan cennetinde cemâliyle ikrâm eyleye…
Aşk ile meydane muhkem er gerektir kim gele,
Canan uğruna canı çün feda edenler gele.
Gerçi tâkati yok dilimin halimi takrire bile lakin “Göz cemal ister lisân beyân ister” diye gönül dilinin hallerinden suretler sunmaya geldik erenler…
Kulak gözden daha evvel hakka müşteridir ya buyrun burdan şule verelim ateş-i aşka:
Ben bu yolu bilmez idim,
Aşk gönlüme düştü gider.
Aşk elinden dertli yürek,
Kaynayuben taştı gider [239. Mestmp3]
Aşıkların kutbu Derviş Yunusumuz aşk elinden taşmış da söylemiş bu nutku şerifini. Vaktiyle dedemizin kulağımıza bıraktıklarından; “Evladım, ancak insan-ı kamile teslim olup söz dinleyenler taşarak insanlara faydalı olurlar… ondan evvelki müddet hep kendi kaplarını doldurma müddetidir. Dolmadan taşılmaz, dökülmek eksilmektir, taşmak ise eksilmeden etrafı sulamaktır.”
Böylesi bir aşk, böylesi bir hal bize bir düş olduğundan bir müddet daha sizleri rahatsız etmeye devam etmek niyetindeyiz; Sular denize varıncaya kadar ses çıkarır, çağlar, şırıldar, denize döküldükten sonra sularda ses kalmaz. Suyun suluğu, nehirliği, dereliği kalmaz, artık deniz olmuştur. Maşuktan lebbeyk (buyur) sedâsı gelinceye kadar aşığın yanması, yakılması, ah edip ağlaması icab eder. Bir damlaya bir denizi satın almak buna derler, bir olmanın yollarından biri de bu olsa gerektir. Ne diyelim; Ol kerime Huu diyelim, hu deyip aşka erelim…
Canları mayasındaki gizli aşktan haberdar edip râh-ı aşka bir nebzecik de olsa hizmet niyetiyle başladık söze… Son mektubumuzu, salat u selam ile hitâm-ı misk eylemiştik ya malum salavat Habib-i Kibriya Efendimizi iştiyakla anış demektir. Bütün selametler O’nun huzurunda olduğundan buna karşılık “selâm” demiş oluyoruz.
Birisini görünce selam veririz o da bizim selamımızı iâde eder yani biz ona mealen “Allah’ın selameti, lütuf ve ikramı üzerine olsun. Allah seni bütün bela ve musibetlerden muhafaza buyursun, selametler versin” deriz. Muhatabımız da “Allah’ın selamı senin de üzerine olsun” der. Gözümün ve özümün nuru Efendimize salavat getirdiğimizde O da ya karşımızda veya gönlümüzün derinliklerinde (bizim erişebileceğimiz en son kemalât ve idrak noktasında) bize mukabele eder, karşılık verir, selamet diler. Düşünün hele O’nu anan her canın Fahr-i Kainat Efendimiz ile mukâlemesi, konuşması var demektir, ne büyük saadet, ne büyük ikram..
Kabûl eyle civâr-ı izzetinde çekmeyim gurbet
Bilirsin kendi şehrimde garîbim yâ Rasûlallah
Ahalinin büyük tevbe ayı diye bildiği Cemaziyelevvel’deyiz. Şu geçmekte olan demin de ait olduğu aleme telvin alemidir, halden gele geçmek demektir ki bu alemde renkten renge giren, daldan dala konan bir kuş gibi ruhlarımız her gördüğü şeye imrenir ona sahip olmak ister. Halbuki alemde her şey bizim için yaratılmıştır. Her şey insana müsahhardır. Müsahhar demek teshir edilmiş, büyülenmiş demektir. Mesela, bebek, çocuk dünyaya yeni geldiğinden genç, yaşlılardan ziyade Hakk’a yakındır. Yani sonsuz bir âlemden, ezeliyetten yeni gelmiştir. Henüz günah işlemeye yaşı müsait değildir. Onun için bebekleri herkes sever, onda Hakk’ın zuhurunun ifadesi vardır. Yakınlık nuru ile o adeta büyüklerini sihirlemiştir. Büyüdükçe Hakk’tan uzaklaşır, kabahatler yaparak kirlenir. Vücudumuz kirlenince su ile nasıl yıkanıp temizlersek, ruhumuzun yıkanması için de;
“Estağfirullah, tubtû ilallah ve neheytu kalbi an masivallah” (Allah’tan bağışlanma dilerim, O’na tevbe ederim. O’ndan gayrısından kalbimi uzak tutmak dilerim…) demeyi ve bu defayı her gün yüz defa tekrar etmeyi, bu ahde sâdık kalmayı sizlere acizane tavsiye ederiz. Bizleri kırmayıp mucibince amel edene aşk olsun…
Her paslanmanın bir cilası vardır Kalbin cilası da estağfirullah demektir. [Ramuz el-Ehadis,128,11]
“Ona ruhumdan üfürdüm!” (Hicr, 29) müjdesi geldi. Anlaşıldı ki sen, ötelerden gelmişsin; artık şu fanî dünya malı için kederlenmeyi, gam yemeyi bırak! Sen, deniz ol; gemiyi bir tarafa bırak! Sen, şu içinde yaşadığın gamlarla, belalarla dolu alemi bırak da, kendin bir âlem ol! Hz. Adem gibi tevbe et de, cennete geri dön; yeryüzünde birbirleri ile didişip duran ademoğullarını terk et! [Hz. Pir Mevlana]
Rahim ve Rahman olan alemlerin Rabbinin lütf û kereminden umarız ve dileriz ki cümlemize meded-i inâyet eyler, Efendimiz’in izinden gidiş ile bizleri müşerref eyleyip iltifâtına, şefaatına nailiyyet ihsanı ile bizleri terfi-i derecat eyler,bizleri, günleri ilâhî hikmetlerle dolu, gerçek aşk ehlinden kılıp iki cihânın sırlarına âşinâ eyler!
Bir sonraki Cuma bayramında, Hak nasib eder de aşk üzere, hayra karşı yeniden buluşana dek kalbinizin sahibine emanet olun efendim, huuu
Muhabbet-i Ehli beyt-i Mustafa üzerlerimize sâyebân,
Vakt-i şerif, Haftaya bayram olan, sebeb-i gufran olan Cuma, ömür ve şahsiyetlerimiz, ahir ve akibet, zahir ve batınlarımız hayrola, aşk ola, aşk ile dola, Aşkullah, Muhabbettullah, Marifetullah, Şevkullah ve Zikrullah gönüllere nakşola erenler
Umalım ki Mevlam söylediklerimizi önce bize duyursun,
sonra ihtiyacı olanlara tesir buyursun. . .
Sözü çok olanın, yalanı dahi çok olur imiş;
Yüksek müsaadelerinizle
Mevlam ateş-i aşkınızı ziyâde eylesin
Gam ve telaş sizlerden uzak olsun da
huzur bulasınız efendim
Tekrar hoş geldiniz.
Her cuma azığımıza öyle alışmıştık ki.
Ayrılan siz değilde gurbete düşen biz gibi olduk.
Selam ve Dua ile
Oncelıkle sayfanız hayırlı ugurlu olsun hosgeldınız.Dıger sıtelerden takıp edıyorum ama buradada olmanız memnunıyet verıcı.
Cumanız Mubarek Olsun…
Selam ve Dua ıle…
Size yeniden kavuşmak ne güzel, selam ile sefa ile hoşgeldiniz
hoş geldiniz,sefalar getirdiniz.
Allah’ın lutfu ve inayeti her daim uzerinize olsun.
aşk ile Hûû
Elhamdülillâh!
şükür yeniden duyurana.cümle gurbeti yaşayanlara vuslat nasip eyleye Mevlam ve gurbetliğimize yandıra Mevlam.
Allah razı olsun.
Bu ne güzel bir anlatış tarzıdır.Allah nazarlardan saklasın.Allah’a emanet olun.
Selametle.
bizimde ruhumuza şifa idi efendim yazılarımız..Dileriz ki Allah daim eylesin..Hayır göresiniz..selametle
İlk olarak ben size hoşgeldiniz demek isterim. Bayram oldu tekrar dönüşünüz ,eminim ki sizin yazılarınızı okuyan herkes için bugün bayram .“Allah’ın selameti, lütuf ve ikramı üzerinize olsun. Allah sizi bütün bela ve musibetlerden muhafaza buyursun, selametler versin”.