Susamış aşıklara


Akılların ulaşamadığı yüceliklerde dolaşan Efendiler Efendisi’ne
sayıların ulaşamadığı miktarda salât ü selâm ile…

Yâ Nebi, maddenin kasıp kavuran rüzgarına kânan insanlığın gündeminden çekildiğinden beri iyilikler kötülüklere iç içe; akıl nefse yenik, ruh da bedenin esiri oldu… Kıyametin o dehşetli hesap saatini düşünen, mahşerin kalplere derin hüzün ve ürperti veren korkunç sahnelerini hatırlayan Ümmet-i Muhammed ise Şefî-i rüz-i ceza hazretlerine tutunma, onun merhamet dolu bakışlarına nail olma ümidiyle asırlardır Şefaat ya Resûlallah!” diye yalvarıp yakarıyor, inleyip ağlıyor…

Nice aşık canlar, şefaat niyazlarını son derece yüksek bir edep içinde ve pek ahenkli bir şekilde ifade etmişlerdir. Onların bu duygulu yakarışları, boyun büküp yalvarışları, gönlü şefaat ümidiyle yaralı kuşlar gibi çırpınan müslümanları rikkate getirmiş, onlar da kendilerine bu güzel şiirleri söyleyenlerin yerine koyarak, şefaat ümidiyle saadet gözyaşları dökmüşlerdir.

Susamış aşıklara kanmağa kim gelir yâ Resulallah
Salâdır aşıklara yanmağa kim gelir yâ Resulallah
Gelirse hânına her kim sâladır yâ Resulallah

Senin aşkın kamu derde devâdır yâ Resulallah
Senin sözünden başka söz hatâdır yâ Resulallah

Senin katında hâcetler revâdır yâ Resulallah
Seninle hasta gönüller şifâdır yâ Resulallah

Senin şefâatin günâhkâra safâdır yâ Resullah
Seni görmek bana bin cân bahâdır yâ Resulallah

Resûlullah aşkını ve şefaat niyazını pek yanık ifadelerle dile getiren aşıklarımızdan biri Osman Şems’dir (Ö. 1893). Na’tına şöyle başlıyor:

Nedamet eşki çeşmimden revandır ya Resûlallah
Ki cürmüm çok, işim ah ü figandır ya Resûlallah

İnayet kıl, kerem kıl, merhamet kıl, geç günahımdan
Ki affetmez isen halim yamandır ya Resûlallah

Şeb-i firkatte kaldım, pertev-endaz olmadı bir dem
Cemalin afitâbı çok zamandır ya Resûlallah

Aşık şairimiz bu son beyitte diyor ki: Ya Resûlallah! Mübarek yüzünün güneşi hayli zamandır beni; bir an için olsun aydınlatmadığı için, ayrılık gecesinde kaldım. Daha sonra da Resûlullah’ın kapısının insanı bütün korkulardan kurtardığına ve kendisinin de o kapıya yüz sürdüğüne temasla şefaat niyâzını şöyle dile getiriyor:

Yüz urdum kısmen ümmîd, olsa ger dağlaca isyânım
Kapın toprağı kim darül-emandır Ya Rasûlullah.

*** Biz de bu salâya “eyvallah” deyip bir süre buralarda olamayacığız, (mektuplar da aksayacak, kusurlar affola, hakkınızı helal eyleyiniz.) Seher vakti, sehergâhı yola çıkıyoruz erenler… Kapısına varmaya yüzümüz olmasa da kapısına yüz sürmeye varıyoruz…Daha ism-i şerifini duyar duymaz, ravzasın resmin görür görmez gözünüzde yaş, gönlünüzde tatlı bir hüzün ve elbette ateşîn bir hasret belirdiyse Şebeke-i Saadeti’ne varıp Resul-u Mücteba aleyhi ekmelittehaya hazretlerine siz güzelim canların selamlarını arz eyleyince Ferahfeza bir huzur kaplayacaktır günlerinizi… Madem gönülden gönüle ince bir yol vardır; sezilir, bekleriz efendim bu tarafa yollayıverin merhamet dilendiğimiz kelimelerin gölgesinde içinizin yankısını, salât ü selamlarınızı, arz-ı muhabbetlerinizi, kalbi meveddetlerinizi, binler ecir ile aks û seda bulacaktır.

10 thoughts on “Susamış aşıklara

  1. Her varlik her zerre sana kurban ya Resulallah
    Senin veli olman icin her zerre yakarmaz mi ya Resulallah
    Sen ummetim ummetim diye yanmisken ALLAH askiyla
    ya Resulallah
    Biz sana kurban olmaz miyiz ALLAH ALLAH ALLAH

  2. Akılların ulaşamadığı yüceliklerde dolaşan Efendiler Efendisi’ne
    selam söylemeye utanırım yarabbi!
    Ama yine de Süleyman’ın karıncası kadar bile olamayan bu kulun da en sevgiline bir selam iletmek ister. Kapısına gidip “şefaat ya resulallah ” demeye utanan bu kulun da gidip talip olmak ister şefaatine rabbim.
    Adem’i dünya’da yalnız bırakmayan, Yusuf’u kuyuda unutmayan, Hacer’i ıssız çölde yalnız bırakmayan rabbim,
    benim de rabbimsin , beni de en sevgilinin sevgisine layık olmamı nasip eyle .
    Bir türlü şekil almayan katılaşmış kalbimi demirci ustasına emanet et de rabbim , atılan ateşte yansın , vurulan her çekiçte şekil alsın , alsın ki bir daha eski haline dönmesin , günah çukurlarına düşmesin, lütfü , ihsanı, merhameti bol Allah’ım !

  3. geç kaldık …dilimiz selamına yüreğimiz hasretine layık değilmiş…gitme ey yolcu beraber oturup ağlaşalım elemim bir yüreğin karı değil paylaşalım demişya üstad gittiniz bari bizim için de ağlaşın ne olur

  4. Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke Ya Resulallah.

    Allahumme Salli ala Ruhi seyyidina Muhammedin fil’ervahi ve salli ala cesedi seyyidina Muhammedin fil’ecsadi ve salli ala kabri seyyidina Muhammedin filkuburi. Allahhumme belliğ minni tehiyyeten ve selama.

    Manası: Ey Allahım! Ruhlar içinde sevgili peygamberimiz Hz.Muhammedin ruhuna, cesedler içinde Hz.Muhammedin (A.S.V) cesedine, kabirler içinde Hz.Muhammedin (A.S.V.) kabrine salatu selam eyle. Allahım, benim selamımı sevgili peygamberimiz Hz. Muhammed (A.S.V.)’in aziz ruhuna vasıl eyle (ulaştır).

  5. Güzeller güzeli efendimize sonsuz salat ve selamlar…şefaatine nail olmak nasip olsunki yolunda kıtmır olalım…

  6. şefaat ya Resulallah,
    şefaat ya gönlümün sultanı,
    gönül bahçemin en nadide çiçegi,
    o güzeller güzeli kokun hürmetine
    şefaat ya Resulallah

İbrahim Özpoyraz için bir cevap yazın Cevabı iptal et

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.