Ey oruca yol arkadaşı olan cân,
Âşıkların hayatı, beden mutfağı yüzünden kararmıştı.
İşte oruç, o mutfağı aydınlatmak için çıktı geldi…
Aşık olur, kalmaz benim kararım,
Aşkı bulur beni benden ararım,
Aşık görsem kalmaz benim hiç varım . . .
Bambaşka bir sevda ile özleyip hasretle beklediğimiz Ramazan-ı şerif’e yetiştik. Bizi kötü işlere, günahlara teşvik eden kirli nefsimiz, arınmaya, temizlenmeye öylesine muhtaçtı ki! Nasıl ki yağmur pis şeyleri de arıtmak için gökten yağar ya, işte bizi de her hali kusur ve hatadan ibaret halimize bir rahmet yağmuru olan Ramazan-ı Şerif’e erdirdin ya şükür ya rabbi.
Canın oruca iştiyakı Hakk’ın kulunu kendisine çekişindedir. Bu neşe ile şükrünü ifa mümkün mü bu nimetin.. Nazlı nazlı yalvarmalarla, Mevlaya nazımızın geçtiği iftar ve sahur vakitlerinde dua marifetiyle manasına da erenlerden oluruz inşallah.
Oruç, özlem çekenlerin gönüllerini, canlarını öyle tazeleştirir ki, zavallı balığı bile su o kadar tazeleştirmez. Sen vahdet denizinden ayrı düşmüş bir damla gibisin. Sen aslına nasıl ulaşacaksın? İşte oruç, sel gibi, yağmur gibi seni alır, denize ulaştırır. [Hz. Pir Mevlana]
Oruç maddeden kesilmek değildir aslında maddeden kesilme talimi ile mâsivadan kesilmektir. Malum ya oruç sabır ile temam olur. Sabır, hoş bir buluttur; ondan, hikmet, manevî lütuflar yağar! Bu sebeptendir ki, Kur’ân-ı Kerim de bu sabır ayında nâzil olmuştur. Bu sabır ayının ilk mestmp3‘ünü Nihavend makamında bir Ramazan ilahisini ikram eyleyip girelim gönül kapılarınızdan içeri, yüksek müsaadelerinizle…
Aşk ile Allah diyelim tenden geçelim
Ol Mevlaya varalım aşk ile hû diyelim
Semalara yücelen zikr u tesbih çekelim
Mübarek olsun mü’minlerin Ramazanı
Ey gönül! Oruçlu iken Allah’a misafirsin; sana gökyüzü sofrası yakışır! Sen, bu mübarek ayda cehennemin kapısını kapadın! Böylece sen, cennetten binlerce kapı açarsın! Topraktan, ateşten, sudan, rüzgârdan dikilmiş olan beden hırkasını çıkar, at! Can, aşkın kapısına geldi de; “Beni affet; sen, özürlerin canısın!” diye yalvardı! “Ey aşk!” diye sızlandı. “Bu ayda özrümüzü kabul et; hata ettik!” Aşk da, gülerek cana dedi ki: “Senin elini tuttum! Biliyorum ki sen, elsizsin, ayaksızsın! Hekimim; ben, sana perhize girmeni emrettim! Çünkü sen, bu korkunun ve ümidin hastasısın! Perhize gir de, sana bir şerbet yapıp sunayım; onu içince sen, hiç kendine gelmeyesin!” Sustum; artık bunu aşk anlatsın! Çünkü onun gözü, canlara can katar!
Madem Resul-u Kibriya Efendimiz her ayın ilk gecesinde uzun uzun dua edermiş biz de Ramazan-ı mağfiret-nişân’ın ilk gecesinde dua etmeye çalışalım:
Teşrifi ile müşerref olduğumuz Ramazan-ı mağfiret nişânın cümlemiz hakkında teyemmünü mübarek, mahza hayr, vesile-i necât kıl ya Rabbi!
Elveda diyen mah-ı nebi olan Şaban-ı Muazzam’ın şikayetinden emin, şefaatine nâil eyle ya Rabbi!
En uzun süreli ve en çok cemaatin iştirak ettiği ibadet olan ORUÇ taki feyzi lezzeti bizlere tattır ya Rabbi! O tevhide bizleri erdiriver ya Rabbi!
ORUÇ ibadeti ile yakaladığımız o tevhidi, hayatımızın bütün safhalarında yaşamaya evvela kendi kendimizle barışık ve tevhid halinde, sonra din kardeşlerimizle tevhid halinde, bütün insanlar ile tevhid halinde, bütün mahlukat ile tevhid halinde ve bu mertebelerden sonra zat-ı uluhiyetinle tevhid halinde olmaya cümlemizi eriştir ya Rabbi!
Her zaman ve mekanda senin kulluğunu unutmadan, seni göz ardı gönül ardı etmeden, bizi görüp bildiğini,muhafaza ettiğini unutturma ya Rabbi! bizi seninle yaşat, seninleyken emanetini teslim al ya Rabbi!
Şu Ramazan-ı şerif’te, Ümmet-i Muhammed’e Tevhid halinden koklat ya Rabbi! Çünkü Tevhide erince bütün problemler hal safhasına girer ya bizi bu ayrılıklardan muhafaza eyle ya Rabbi! Siyasi sınırlardan, takım tutmaya varıncaya dek birbirimizi sevemiyoruz, cami cemaati bile birbirini sevmiyor, bize birbirimizi sevecek gönül ihsan eyle, Allah’ı zülcelal’ın kulluğunda bizleri bir eyle, Dilde dilberi bir eyle, birliğinin hatırı için ya Rabbi! Tevhidinin hatırı için, bizi bu ayrılıklardan muhafaza eyleyiver ya Rabbi!
Vakt-i şerif, Cuma, Ramazan-ı Şerif, ömür ve şahsiyetlerimiz,
ahir ve akibet, zahir ve batınlarımız hayrola,
Aşkullah, Muhabbettullah, Marifetullah,
Şevkullah ve Zikrullah gönüllere nakşola
Şefaat û nebi cümlemize nasib ola efendim
Mevlam ateş-i aşkınızı ziyâde eylesin,
Gam ve telaş sizlerden uzak olsun da huzur bulasınız efendim
Fakîr Ed-dâi Nâyi AKDEMİR
A M İ N ey Mübarek duan şimdiden gönüllere nur saçtı Ola ki Rabbim kabul eylese neler olur neler şu mübarek alemde…Oruçlarınız hep ALLAH için tutula Ramazanlarınız hep ALLAH için kavuşula Bayramlarınız hep ALLAH için şenlene Sözleriniz hep ALLAH için konuşula yazıla Dualarınız hep ALLAH için aşkı için edile Kabul ola hep ALLAH için hep ALLAH için vazgeçmesin gönlün hep ALLAH için yana…ikramlarım selamlarım sevgi aşkla ola hep ALLAH için…
Oruç mu bize misafir yoksa biz mi oruca misafiriz bu ayda , bir düşünürsek sanki karşılıklı ağırlama gibi bir durum var. Ama biz insanlar sabahtan akşama kadar bir başka insan ya da varlık için hiç aç kalmayız. Onun gelişini heyecan ile her yıl beklemeyiz. Daha netleştirirsek örneğimizi kim annesi ya da babası için akşama kadar aç , susuz kaldı hem de her yıl sürekli belirli bir ayda. Ya da aç kaldık diyelim kimsenin görmediği bir anda suyumu da içerim , yemeğimi de yerim kardeşim kalbi kırılmasın işte bak ben senin için aç, susuz kaldım diye gösterişte bulunurum. Nasıl bir sadakat , bir yıl boyunca gelişi bekleniliyor , önce habercisi iki ay daha sonra kendisi geliyor. Gelirken de eli boş gelmiyor ” Kadir Gecesi” var ki en mükemmel hediye. Gündüz susup uzun yoldan gelen dostun anlattıklarını dinliyoruz , akşam olunca ise biz başlıyoruz anlatmaya
” Allah’ım verdiğin nimete şükürler olsun. Aman su gibisi var mı , nasıl da acıkmısım, gündüz bolca ya sabır çektim akşam olması için v.s. ” başlıyoruz muhabbete gelen misafir ile. Dua kısmı ise benim kelimelerim aciz kalıyor siz ne güzel anlatmışınız yine. Şu kısım ki sözler unutulacak gibi değil :
“Her zaman ve mekanda senin kulluğunu unutmadan, seni göz ardı gönül ardı etmeden, bizi görüp bildiğini,muhafaza ettiğini unutturma ya Rabbi! bizi seninle yaşat, seninleyken emanetini teslim al ya Rabbi!”
amin diyerek b u da okuyucunun duası olsun bu latif ramazan yazınıza . gelen sultanı on bir aya yakışır bir sultanlık bize de rabbimize yakışır bir kulluk nasip eyleye mevlam.
amin..
tesekkur ederiz..
Amin. ne güzel bir dua Mevlam bu duayı okuyup duası kabul edilen kullar zümresine ilhak eylesin bizleri.amin
güzel bir manevi ziyafet tebrikler…
” Tut bizi ey ORUÇ … “