Çok sevdik


Aşk yolcusuna,
Onlara deki: “Siz Allah’ın affına mazhariyet istiyor, Allah’ı seviyorsanız bana tâbi olun, benim sünnetime uyun, uygulayın ki, Allah da sizi sevsin, günahlarınızı bağışlasın. Allah kullarını koruma kalkanına alan, çok bağışlayıcı, engin merhamet sahibidir. [Âl-i İmrân, 31]

tayyibe

Vefatımdan sonra beni çok seven öyleleri gelecektir ki onlar, beni görebilmek için ailesini ve servetini dahi feda etmeyi göze alacaklardır. [Müslim, Cennet-12]

Farkındayız erenlerim bugün günlerden CUMA değil lakin siz güzelim canlara gönlümüzü uzatırken yanlışlıkla da çalmadık kapınızı… Cuma’nın “günlerin sultanı bir bayram” olduğunu, ve buna sadece insanın değil bütün mahlukatın şahid olduğunu bize haber verenin dünyaya, ukbaya, saadet şehrine doğuşu hiç bayram olmaz mı?

Gel ey gönül! Hakîkî bayram, Cenâb-ı Muhammed’e vuslattır. Çünkü cihânın aydınlığı, O mübârek varlığın cemâlinin nûrundandır. [Hz. Pir Mevlana]

Söz, ancak amelle müstakîm olur. Söz ve amel ise, niyetle düzgün olur. Söz, amel ve niyet de, ancak sünnete uyularak dosdoğru olur ya Hazretim adeta günümüze işaret eder gibi ne güzel buyuruyor: “İnsanlar öyle bir zamana erecekler ki, en zor ve en az bulunan samîmî dost, helal kazanç ve sünnete uygun amel olacak…”

Oysa göz seni görmeli, ağız seni söylemeli, bütün deniz kıyılarında seni beklemeliydi…

Ebediyyen sevecek cân O’nu canan olarak
Şart-ı peymân olarak, gâye-i iman olarak

Çok sevdiğimizi söyledik hep… ve lakin Seni memnun eden her şeyi nefsimizin arzu ve isteklerinden üstün tutup, hayatımıza ışığını yayamadık… Dilimizi götürdüğümüz yerlere, kalbimizi değdiremedik. Ne mümkün Hakk’ın sevdiğini, hakkıyla sevebilmek… Bilmem ki, kendi kabımız kadarınca da olsa, şu hissiz gönüllere nasıl can suyu vermeli, O’na gönül verebilmek için nereden yola çıkmalı? İşbu suallerin derdine düşmüş bir kardeşiniz olarak anladık ki, sevmek için bilmek ve tanımak lazımdır. Sevgilinin güzellerden güzel iklimi aralandıkça, halleri keşfedildikçe, hayranlık uyandıran yanları öğrenildikçe, ona duyulan muhabbet daha bir derinleşir, gönüldeki yeri daha çok büyür kanaatindeyiz…

Ben sağ olduğum müddetçe Kur’an’ın kölesiyim. Ben Muhammed muhtarın yolunun tozuyum… Alnımızdaki o parlak nûr, Hak âşığının gönlündeki o iman ışığı, secde eseri olarak mü’minlerin yüzlerinde görülen bütün bu nurlar, bilki her nurun nuru, Allah’ın sevgili peygamberi Muhammed’in nurundandır. [Hz. Pir Mevlana]

Kişi kimi veya neyi severse, kendini ona yakın bulur, yakın hisseder. Ruhî yakınlık, iki bardağın birbirine yakınlığına benzemez. Âdeta çay bardağında atılan şekerin, çayın içinde eriyip gitmesi gibidir. Seven, sevdiğiyle öylesine beraberdir ki kendi kalbine bakınca orada sevdiğini görür. Heyhat bize aşıkı sadıkların hikayelerini anlatmak düştü amma pencereden sızan güneş ışığını gören, “Güneşi gördüm” dese yalan söylemiş olur mu?

Siz güzelim canlara bir mektup yazalım diye kalemi elimize aldık, O’nun aşk güneşinden bir hüzmecik nasibimizle, aşkı ümitsiz varlığımızı sonsuzluğa doğru uçuran kanat bilerek…

Evet, sonsuzdan bahsediyoruz, sahi ebediyete göre insan ömrünün süresi ne kadardır ki! Sonsuza kıyasla herhangibir sayının değeri neyse o kadar değil midir? Öyleyse yalnızca dünya ve dünyadakiler değil madde alemi koskoca bir sıfırdan ibarettir. Ey değeri sonsuz olan insan, değeri sıfır olan bir varlığın(dünya) uğrunda ömrünü tüketmekle, kendi varlığını da sıfıra sürüklediğinin farkında mısını?!

İlahi alemden gelen ve sonsuzluğa uzanma istidadında olan ruhun, böyle geçici şeylere bağlanıp kalması kabul edilir bir şey midir? Çünkü bu ruh, bu sonlu ve sınırlı dünyaya sonsuzu arayıp bulmak için gelmiştir.

Bir parçacığım ben, bütüne hasret;
Zaman döne dursun, o güne hasret;
Ruhumsa zamanın ötesine hasret;
Ebediyet boyu bir an… Olmaz mı?

Ruhun asli görevi budur. Ruh, bunun sezgisine ve bilincine sahiptir. O, ölümsüz olduğunu bilmektedir. Zaten bu bilinç yüzünden, “sebepsiz stres” derler sıkıntıyı bir ömür boyu çekip durur.

İşte aşk güneşi, insan ruhuna, sonsuzluğun yolunu açan kapıdır. Bu yolda ruhun, aşka kanat açmasıyla mesafe alınır, menziller aşılır.

Yaşlar akarak belki uçar zerresi aşkın
Âteşle yaşar, yaşla değil yâresi aşkın
Yanmaktır efendim, biricik çâresi aşkın

Ağlatma da yak, hâl-i perişanıma bakma!

İşte çıkar yol, ruhlarımızı, aşk güneşi olan Ruh-u Rasulullah ile aşina eylemekten geçiyor, bunun için  O nuru nebevinin dünyaya, ukbaya, Medine’ye doğuşu olan 12 Rebiülevvel ne güzel bir vesile…

Aman ya sahibe’l meydan daha ne söyleyelim, seven de sensin, sevilen de, sevdiren de hep sensin…

Âşık olmak, o yana bir pencere açmaktır. Çünkü gönül, dostun cemali ile aydınlanır ya Mevlam ateş-i aşkınızı ziyade eylesin, gam ve telaş sizlerden uzak olsun, aşk güneşi, gönül hanenize dolsun da huzur bulasınız efendim.

Muhakkak ki Allah ve melekleri Peygambere hep salat (rahmet ve sena) ederler.Ey iman edenler! Siz de ona salat edin ve tam bir içtenlikle selâm verin. [Ahzab, 56]

Ey Allah’ım, tam bir salat ve selam, bütün rûhların, melâikenin ve varolanların mihrabına, bütün Nebilerin ve Rasûllerin imamı olan Rasulu Kibriya aleyhi ekmelittehaya Efendimize, onun âl ve ashabına olsun. Öyle bir salat ki bizi korktuğumuz  şeylerden muhafaza buyursun, kurtarsın, bütün ayıp ve kusurlardan, günah ve isyanlardan temizlesin. Allahumme salli ve sellim ala eşrefi nuru cemiil enbiya-i vel mürselin habibina Muhammedin ve ala ali seyyidina ve habibina Muhammedin kesiran kesiran kesira.

Ey veladetiyle aleme nur olan Fahr-i Kainat,
Bizlere de ahirette nur ol ey Eşref-i hilkat!

Cenab-ı Mevla, Velâdet kandilinin rahmet, bereket ve füyûzâtı ile Rasûlünün yüce ahlâk ve rûhâniyetinden kalblerimize hisseler nasîb eylesin! Gözlerimizi ve gönüllerimizi Nûr-i Muhammedî ile nurlandırsın! Resulu Kibriya Efendimiz ile kalbî irtibâtımızı dâim kılsın! O’nun sünnetini, hayatımızın mihveri eylesin! Habîbi hürmetine bizleri af ve merhametine nâil kılsın!

3 thoughts on “Çok sevdik

  1. ،اَللّهُمَّ صَلِّ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ
    طِبِّ الْقُلُوبِ وَدَوَاۤئِهَا
    وَعَافِيَةِ اْلاَبْدَانِ وَشِفَاۤئِهَا
    وَنُورِ اْلاَبْصَارِ وَضِيَاۤئِهَا
    وَعَلٰى اٰلِهِ وَصَحْبِهِ وَسَلِّمْ

    Velâdet kandilimiz mübarek olsun.

  2. AMİN….Amin…Aminn..tüm canların kandili mübarek olsun…Allahumme salli ala seyyidina ve habibina Muhammedin ve ala ali seyyidina ve habibina Muhammedin ve barik ve sellim aleyhim kesiran kesiran kesira.

Söyleyecek sözüm var...

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.