Bir başka CUMA


Kaç zamandır “Bir peygamberin çağrısına ilk muhatap olan neslin zorluğunu” anlama gayretindeyiz… Bir gün bir insan çıkacak ve “Allah beni size peygamber olarak gönderdi” diyecek. “Allah bana vahy ediyor” diyecek… Rasûlullah Efendimiz’in bile “şimdi bana kim inanır?” diye tedirginlik yaşadığı bir ortamdır o.


Kur’an bu ilk nesilden bahsederken, “İslâm’da birinci dereceyi kazanan Muhacir ve Ensar ile onları güzellikle izleyenlerden Allah hoşnut olmuştur; onlar da Allah’tan hoşnutturlar…” [Tevbe, 100] buyuruyor. Bu, o nesle Allah Teala tarafından verilen kalite belgesi… Allah onlardan razı olmuş, onların kalpleri de “Rıza kıvamı”na ulaşmış… Kaynağa en yakın nesil o. En berrak suda yıkanan, ya da en berrak suyu içen… Damarlarında Peygamber sıcaklığı dolaşan…

Onların yaşayış tarzları, bir Kur’an tefsiridir aynı zamanda. Çünkü vahyin Peygamber’den insana ulaşmasının ifadesidir sahabi… Rasulullah (s.a.) “canlı Kur’an” ise, sahabi onun izdüşümüdür. Bir rengidir, tonudur… Mükemmeliyetin parçasıdır. Bir ışık huzmesidir. Aradan geçen 1400 küsur yıl sonra bizde o ışığın kaç rengi var, bizim sorumuz da budur. Hazreti Peygamber ilk tebliği bize yapsaydı nasıl davranırdık sorusu da önemli, ama o zorlukla imtihan olmaya yönelmeden, içimize bir Ebû Bekir, Ömer, Ali, Osman, Hatice, Ayşe, Fatıma ışığı düşürmeye bakmak en iyisi… Rabbim muvaffak kılsın.

Eski zamanlar Mekke’sindeyiz…

Dönemin ticaret merkezinde bir tüccar yeni dinin merakı ile Kabe etrafındaki Kureyşlilere soruyor: -Kimdir bu dini getiren? Tam da Hacerü’l Esved köşesinin gerisinde Habibi Kibriya Efendimizin imametinde namaza durmuş 10 yaşlarında bir çocuk ve arkasındaki kadını işaret ediyorlar… -İşte o gördüğün çocuk Ali (kv) dir, peygamber yeğeni, arkasındaki Hatice’dir (ra) peygamber eşidir, vallahi bu yeni dine yeryüzünde bu üçünden başka inanan yoktur.

Bu Cuma (25 Mart 2011) Kabe-i Muazzama’nın yanıbaşında ezan ile dinlenirken, gönlümüzün akıp gittiği ufukları sizlerle paylaşmak istedik, bir mübarek seferle Harem-i pâkine varmak dileyenlere, gönüller muradı, aşıklar vuslatı bir vesile olur belki….

Mevlam ateş-i aşkınızı ziyade eylesin efendim,
Bir selam bekleyen siz güzelim canlara, can özümden huu

5 thoughts on “Bir başka CUMA

  1. GÖNLÜNDE KALBİNDE OLANLARA CENABI ALLAH BUYURUYOR:KULUM BENİM EVİMİ ZİYARET ETMEYİ KALBİNE DÜŞÜRDÜĞÜ AN NAFİLE HAC SEVABI YAZARIM BUYURUYOR (BEN KULUMUN ZANNI ÜZEREYİM)BUDA SANA CANIM KİM BİR HAYRA VESİLE OLURSA AYNEN O HAYRI YAPMIŞ GİBİDİR DUA BUYURUN BU SENE UMREYE GELELİM İNŞALLAH

  2. Bu mübarek cuma esintisinde altın oluğun altından hemen en yakından muazzam Kabe’nin yanıbaşından seyredenden seyrettirenden Allah cc. razı olsun.
    huuu efendim huuuuu

  3. Selam olsun sudaki halkalar misali Kabe’nin etrafından başlayıp tüm dünyaya yayılan “Mekke Dalgası” na katılan canlara. Ne mutlu en dar halkada safa duranlara.
    Rabbim herkese nasib etsin inşaallah. Vesselam…

Söyleyecek sözüm var...

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.