Geride kalmışların yüreğinde düğümlenen buruk bir özlem ile…
Aşağıdaki resme tıklayın ve fareyi kalbinizden yana, kendi içinize doğru sürükleyin, Hicaz iklimine sürükleneceksiniz…
Ey her yıl kendi varlığımızın dışından merkezine doğru yaptığımız yolculuğun kalbinin Rabbi! ve Ey yeryüzündeki bütün gariplerin toplandığı, etrafında döndükleri, herkesin kendisini evinde hissettiği, kimsenin başkasına yabancı gözüyle bakamadığı yerin Rabbi! Farkında olarak veya olmayarak bütün müminlerin kendilerini “suya girmiş balık gibi hissettikleri”, güven ve özgürlüğün tadına vardıkları evin Rabbi, Ey Rabbimiz:
Ka’be dünyanın merkezi
Ka’be Allah’ın hem evi
Ka’be İslâm’ın kıblesi
Vardır bizi Beytullah’a
Erdir bizi aşkullaha
Ka’be’nin örtüsü kara
Allah’ı kalbinde ara
Arafat’ta ârif ola
Vardır bizi Beytullah’a
Erdir bizi aşkullaha
Muhammed’i(sav) resûl bildim
Ol Habîb’in nûrun gördüm
Muhibbî’ye aşkı verdin
Vardır bizi Beytullah’a
Erdir bizi aşkullaha
اللهم ارزقنــا الحج و العمـرة
Eğer aşkı seversen cân olasın 
Kabe ziyareti, bir sılay-ı rahimdir. Mekke sevgisi insanın içine, hücrelerine adeta nakşedilmiştir..
O yüzden işte bu kutsal topraklara gelen, gören hep bir daha gelmek ister..
Aklı yüreği buralarda takılı kalır, fıtratında var çünkü..
Allahu Teala, Elest Bezmi’nde, hani ruhlardan söz aldığı zaman, O toplanma nerede oldu biliyor musunuz?
Arafat’ta!
İşte o yüzden ruhlar aşıktırlar hep bu topraklara..
Bir de İbrahim aleyhisselam.. Rabbi O’na dedi ki Kabe’yi inşa edince, “Çık Kabe’ye ve tüm insanları Hacca çağır..”
Ki o zaman oralarda fazla kimse yoktu, bir kaç kabile..İbrahim aleyhisselam çıktı Kabe’ye ve -Kur’anda’da geçtiği gibi- insanları hacca çağırdı..
İşte o çağırma esnasında dünyaya gelecek her ruh tekrar o çağrıyı duydu..
Yani düşünün daha vücuda gelmemiş ve gelecek her insanın DNA sına işlenmiş bu çağrı.. İster istemez buraya müştak oluyor, İster istemez buraya yöneliyor içler.
Elhamdulillah.
Ayşe
vardıgında bile hasret çekilen tek yer. mekanı mukaddes topraklar…