Resul-i ekrem ve nebiyy-i muhterem sallellahü tealâ aleyhi ve sellem efendimiz hazretlerinin azîz, pâk, münevver, mutahhar ruh-i şerîflerine salevat-ı şerîfe getirenlerin ahir ve akıbetleri hayrola.
Yüceldikçe yüceldi yüce dağlar
Cemâl-i yâri görmez dîdem ağlar
Bakındı seyl-i çeşmim nice çağlar
Cemâl-i yâri görmez dîdem ağlar
Sabâ benden selâm söyle o yâre
Gönül mahzûn derûnum pâre pâre
Kaderde ayrılık varmış ne çâre
Cemâl-i yâri görmez dîdem ağlar
Can, harman yerine yine geldik. Doğan kuşu gibi padişaha doğru yine uçtuk geldik. Gariplikten, ayrılıktan bıktık; aslımızın, başlangıcımızın yanına geldik. Sırra mahrem olanların sofrasında can besleyelim. Çünkü bizler sır perdelerinin arkasına geçtik. Takdir ezel kemendi attı, bizi kendine çekti. Böylece biz de sebepleri hazırlayanın yanına geldik. Sebeplere ihtiyacımız kalmadı. Ecel beden evini yıkmadan, biz beden evini yapana kavuştuk. Allah’a hamdolsun, biz “Ölümden evvel ölünüz!” sırrına mazhar olduk. Somunumuz pişti, kokusu burnumuza geliyor. Biz o kokuyu aldık da ekmekçinin yanına geldik. Artık sen sus da, can, duygularımıza tercümanlık etsin; “Kötülüklerden, kirliliklerden, bayağılıklardan kurtulduk, yücelikten yüceliklere ulaştık.” desin. [Hz. Pir Mevlana]
Hamiş: Bugün de bir gün ama dün ki gün değil, günü bayram bilip sevdiğini bir selamla hatırladıktan sonra sıcacık bir tebessüm, samimi bir kucaklama ile, “siz bırakmadan elinizi bırakmaya niyeti olmayan bir güzelin” ha(ya)liyle aşk olsun, vakt-i şeriften münceli, gönlünüze ve dahi ömrünüze huzur dolsun efendim huu…
havz ı kevser de buluşmak nasib olur mu ki Ol Sultan a ve aşıklarına…aşk ımızın samimiyetini anlamaya terazi var mıdır? ‘Kuru bir çöldür ancak yüreğin’ nidası çarparsa yüzümüze … halimiz … efendim dua buyurun kaybolmayalım…
Allah razı olsun sizlen
Hayırlı Cumalar diler, sağlık, sıhhat,afiyetli ve iman dolu bir ömürü, iki cihanda selameti yüce rabbimden cümlemize niyaz ederim.
Gönlünüze ,yüreginize sağlık…