Azm-i sefer ettin dil-i nâçârı unutma,
Gittin güzel ammâ bu dil-efgârı unutma…
(Habibim) seni ebedî yâd-ı cemiline yemin ederim ki, varlığın, bekân hakkı için, hayatın hakkı için, senin ömrüne yemin olsun ki…[Hicr:72]
Nezd-i Hak’da kadrini bilmek dilersen ümmetâ
Gel “le-amrük” ayetin oku ne hoş takrîr ider
Firâkın âteşinden mahz-ı nârım, Yâ Resulallah!
Gönül hicran, gözüm kan, bî-kararım, Yâ Resulallah!
Garip bir andelîbim, zâr ü zârım, Yâ Resulallah!
Visâlindir, demâ-dem, intizârım, Yâ Resulallah!
Açılsın verd-i vaslın, mürğ-i cânım, hoş bahar etsin
Yanan kalbim; Saçın bûyiyle, mest olsun, karâr etsin
Kapından başka yer var mı? günahkârlar firâr etsin
Gamından bilmedim kârım-zarârım Yâ Resulallah!
Esîmim gerçi Hakkâ; rû-siyâhım, elde vârım yok
Velâkin Hânedâna bendeyim, bir gayrı kârım yok
Verirdim olsa bin cânım bu yolda, ihtiyârım yok
Bi-hamdillah budur tek iftihârım Yâ Resulallah!
Ey benim biricik güzelim! Senin ömrüne yemin edirim ki, kemal derecelerinde senin eşin ve benzerin yoktur. Ey benim güvendiğim, dayandığım aziz varlık! Çok kederliyim, gamlara batmışım, artık kalk, gel! Ey beni dertlerden kurtaranım, feraha çıkaranım! Ey benim enîsim, en yakın dostum! Ey meclisimizin ay’ı! Senin yüzün tam bir bedirdir, dolunaydır. Dudaklarının ıslaklığı bana helal bir şaraptır. Senin ruhun vefa denizidir. Rengin ayrılık parıltısı, ömrüne yemin ederim ki, günaha girmekten korkmasam, sana daha neler derdim. Alemdekilerin hepsini eritirsin. Hepsinin de kalpleri rahata kavuşur, onların mana gözleri açılır da görünmeyen şeyleri görürler. Sevgilim senin hayalin bile çok latif, çok güzel! Senin güzelliğin ile insanların ruhları huzura kavusur. Bedenleri de mest olur. Onları ilahi şarabın büyük kadehlerle içildiği bir meclise oturtursun. Aşk hususunda gönle gelen bütün sorular ve cevaplar hep Hakk’tandır. O sorar, sonra kendi sorusuna kendisi cevap verir. Ben onun elinde bir rebab gibiyim. O bana sık sık mızrap vuruyor. Bana; “İnle, ağla!” diyor. Hz. Pir Mevlana (ks)