Müseddes Âhar Türkî


Bu dünyada bana üç şey sevdirildi. Misafire ikram etmek, sıcak günlerde oruç tutmak, düşmana karşı kılıç sallamak. [Hz. Ali kerremallahu veche]

alialmis
MÜSEDDES-ÂHAR-TÜRKÎ

Sanman bizi kim beste-dil-i nefs-i gavîyiz
Hâk-i kadem-i âl-i âbâ Mustafavîyiz
Ne havf-ı emîrân biliriz ne bedevîyiz
Râzî-şüde-i hükm-i kazâ Murtazavîyiz

İkrârımıza ser veririz ahde kavîyiz
Biz şâh-ı velâyet kuluyuz hem alevîyiz

Âlemlere isna âşer ebrâc değil mi
Her biri ser-i mihr ü mâhe tâc değil mi
Tîr-i siteme cümlesi âmâc değil mi
Davâ-yı mahâbbet buna muhtâc değil mi

İkrârımıza ser veririz ahde kavîyiz
Biz şâh-ı velâyet kuluyuz hem alevîyiz

Nakşı hevesi safha-i dilden sile geldik
Tâ da’vî-i mihr-i neseb-i pâk ile geldik
Kurbân-ı ilâhî olup İsmâil’e geldik
Çün bezm-i kıdemden dile geldik bile geldik

İkrârımıza ser veririz ahde kavîyiz
Biz şâh-ı velâyet kuluyuz hem alevîyiz

Avân-ı Yezîd’in hele hasmâniyiz el-hak
La’net-keş-i îmân-ı dil ü cânıyız el-hak
Bu ma’rekenin Sâm u Nerîmânıyız el-hak
Evlâd-ı Hüseynin kul kurbânıyız el-hak

İkrârımıza ser veririz ahde kavîyiz
Biz şâh-ı velâyet kuluyuz hem alevîyiz

Yokdur bizi tekdîre havâricde liyâkat
Ednâmız eder âlemi pür lerze-i dehşet
Ammâ nidelim böyle imiş hükm-i meşiyyet
Cân başa fedâ eylesek Es’ad ne saâdet

İkrârımıza ser veririz ahde kavîyiz
Biz şâh-ı velâyet kuluyuz hem alevîyiz 

Şeyh Mehmet Es’ad Gâlib Dede Hazretleri (v. 1799)

TAZELER İÇİN LUGATÇE:
Beste-dil i nefs-i gavi: Gönlü bağlı, nefsi kuvvetli, her hevasına tâbi Hâk-i kadem-i âl-i âbâ Mustafa: Habibi Kibriya’nın ve ailesinin ayağının tozu, toprağı havf-ı emiran: İdarecilerden korku bedevî: Çöle mensup Arap göçebesi Râzî-şüde-i hükm-i kazâ Murtazavî: Kaderin hükmüne razı olmuş, seçilmiş Hz. Ali (kv)’den yana İkrar: İnkarın zıddı, kabul etme, tasdik Ahde kavi: Sözüne, yeminine kuvvetle bağlı İsna aşer: on iki ebrac: burçlar Ser-i mihr ü mâh: Güneş ve ayın başı Tîr-i sitem: Cefa, haksızlık oku âmâc: Nişan alınan yer, hedef Safha-i dil: Gönül sayfası da’vî-i mihr-i neseb-i pâk: Tertemiz soylunun sevgisi davası Bezm-i kıdem: Geçmişi uzun zamana dayanan meclis Avân-ı Yezîd’in hasmâni: Yezîd’e arka çıkanlar, yardım edenlerin düşmanı La’net-keş: Durmaksızın lanet okuyan Ma’reke: savaş alanı, harp meydanı Sâm u Neriman: Zamanlarının yiğit, cesur bahadırları tekdir: Azarlama, keder verme havâric: Hariciler, isyan edenler, dışarıda kalanlar Ednâ: En düşük pür lerze-i dehşet: Dehşet, titreme ve ürperti dolu Hükm-i meşiyyet: Hakkın muradı, Allah’ın iradesi

Söyleyecek sözüm var...

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.