Rüyâ Defteri-2


Rû’yâ: ‘İyd-i şerîfden mukaddem bâzâr irtesi sabah namâzın edâ idüp ta’yîn buyurdukları evrâd-i şerîfi dörtyüz tilâvet idüp işrâk namâzın edâ itdükten soñra bir mikdâr istirâhat eyledüm. Rû’yâda gördüm ki bir âdem baña dir ki: “Üsküb’den kat’-i ‘alâka idüp Uziçe’ye varup ol ‘azîzüñ nikâhına dâhil olmak saña lazımdır. Hâtûnı yokdur. Sen hâtunı olup hıdmetin eyle. Nikâh olduktan soñra mâbeynüñüzde mahremiyet olup mübarek eliyle cismüñe dokunup ne kadar emrâz-i bedenîyen var ise zâhiren, bâtınen cümle izâle olur. Cemî’ murâdâtuñ hâsıl olur. Kalbüñ mütesellim olmışdur, hissüñ dahı hükmine girsin. Elbetde elbetde ‘azîzüñ nikâhına dâhil olmak gerek” diyü baña ikdâm ider. Lîkin söyleyen kimdür fark itmedüm. Hele ‘avret degül er âdemdir, bilürem. Anuñ bu söziden baña hicâb geldi. “Ne sözdür ki dirsin? Benüm muhabbetüm rûhânîdür. Allâhu te’âlânuñ makbûlüdür. Ol ecilden kalbüm teslîm oldı.” direm. Yine ol âdem didi ki: “Ol ‘azîzde beşerîyet yokdur. Zâhide greçe nâs içinde beşer sûretdedür, ammâ rûh-i sırdur. Anda hiç beşerîyet yokdur. Lîkin nikâhına dâhil olduktan soñra mahremiyet olup cismini mesh ider, derdine devâ ve rencine şifâ olur, direm. ‘Akluñ başuñda ise fursatı fevt itme” diyü baña tenbîh ider. Fakîre dahı ke-enne nasîhatiyle ‘âmil olup ya’nî Üsküb’de olan ‘alâkamı mukatta’ idüp Uziçe’yw gitmek tedârikin iderem. Bu hâl ile uyandum. *** Yine tekrâr uydum. Yine rû’yâda gördüm ki Uziçe’ye varmışam. Bir yirde ‘azîz hazretleri oturur. Ol sakfuñ altında bir direk vardur ki ol sakfı tutar. Fakîre dahı eyle el baglayup karşusında duraram. Ol direge dayanmış, bir mertebe hicâbla, öñinde dururam. Hemân namâzda kıyâma durur gibi. İllâ ki ‘azîze katı yakın. Bu esnâda ogulları geldi. Vardum, ikisinüñ dest-i şerîflerin bûs idüp ol direk yanına geldüm. Öñinde dururken uyandum. *** Yine bir gün tahayyür ile kendü hâlüme ta’accüb iderken gaflet aldı. Yine gördüm ‘azîz bana hitâb idüp buyurur ki: “Seveni biz dahı severüz. Bize ‘âşık olana biz dahı âşık oluruz. Âşık olduğumuz kimseyi bermurâd iderüz” diyü buyururlar. Ke-enne baña bir safâ gelip uyandum. *** Yine bir kerre beni gaflet alup hayâli müşâhede olınup buyurur ki: “Evvel biz saña muhabbet eyledük. Velî Dede’nüñ elinden seni biz alduk. İhtiyâruñ elüñde degüldür. Bizden muhabbet zuhûr idüp saña nakl eyledi” diyü buyurdı. Ekser hayâli müşâhede-i kalb oldukda tebessüm ile hakîreye nazar iderler gibidür.

ruya_defteri_ayrac

Rüya: Bayramdan önceki Pazartesi sabah namazını kılıp şeyhin tayin ettikleri evred-ı şerifi 400 kere okuyup işrak namazını kıldıktan sonra biraz dinlendim. Rüyada bir adam gördüm, bana: “Üsküp’le alakanı kesip Üziçe’ye gitmen ve o azizin nikahına girmen gerekir. Hatunu yoktur. Sen hatunu olup hizmet et. Nikâhtan sonra aranızda yakınlık olur, mübarek eliyle cismine dokunur ve ne kadar beden rahatsızlığın varsa gerek dışında gerek içinde olsun hepsi geçer. Bütün dileklerin yerine gelir. Kalbin teslim olmuştur zaten, duyguların da onun hükmüne girsin. Elbette azizin nikâhına girmen gerekir” diye yön veriyor. Bu konuşanın kim olduğunu çıkaramadım, yalnız kadın değil erkekti. Onun bu sözü beni utandırdı. “Nasıl söz bu? Benim sevgim ruhanidir. Allau tealanın makbulüdür. O yüzden kalbim teslim oldu” dedim. Yine o adam dedi ki: “O azizde beşerlik yoktur. Gerçi görünüşte halk arasında insan görünümündedir ama sırf ruhtur. Onda hiç beşerlik yoktur. Ama nikahına girdikten sonra aranızda yakınlık olur, senin bedenine elini sürer, derdine devam, yarana şifa olur diyorum. Aklın başında ise fırsatı kaçırma” diye bana tenbih etti. Fakîre de sanki onun nasihatine göre davranıp Üsküp’le ilişiğimi kesmeye ve Uziçe’ye gitmeye hazırlanırken bu hal ile uyandım.
***
Yine tekrar uyudum. Yine rüyada gördüm ki Uziçe’ye varmışım. Bir yerde aziz hazretleri oturuyor. Ol kerevetin altında bir direk var ve kereveti tutuyor. Fakîre de öyle el bağlamış vaziyette karşısında duruyorum. O direğe dayanarak, biraz hicap içinde, önünde duruyorum. Sanki namazda kıyama durur gibi. Ancak azize bir hayli yakın. Bu esnada oğulları geldi. Vardım ikisinin de mübarek ellerini öptükten sonra yine o direğin yanına geldim, önünde dururken uyandım.
***
Yine bir gün bu şaşkınlık ile kendi halime hayretlenirken bir gaflet aldı. Yine gördüm aziz bana hitap edip buyurdu ki: “Seveni, biz de severiz, Bize âşık olana biz de âşık oluruz. Âşık olduğumuz kimseyi muradına erdiririz.” Bana âdeta bir safa geldi, uyandım.
***
Yine bir kere beni gaflet aldı ve şeyhin hayali görümdü. Buyurdu ki: “Önce biz sana muhabbet eyledik. Veli Dede’nin elinden seni biz aldık. İraden elde değil. Muhabbet bizden çıkıp sana naklolundu.” Çoğu zaman hayali kalp gözüyle müşahade olunduğunda tebessüm ile bakar gibi geliyor.

* Bir diğer rüyâ mektubunda görüşmek üzere hoşça bakın zatınıza efendim…

Reklam

Söyleyecek sözüm var...

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.