Huyuna maşallah


Tecelligâh-ı lâhûtî mutâf-ı âşıkândır bu!
Derûn-u ankâ-yı Pîrâna açılmış âşiyândır bu!

ABDURRAHMÂN SÂMÎ NİYÂZÎ SARUHANÎ HAZRETLERİ
Kaddesellâhü sırrahu’l âlî (v. 1934)

abdurrahman_sami.png

DER NAAT-I NEBEVΠﷺ
Fâ’ilâtün / fâ’ilâtün/ fâ’ilâtün /fâ’ilün

Ma’nâ-yı besmele ebrûyuna mâ-şâ’allâh
Zâta mir’ât-ı kemâl rûyuna mâ-şâ’allâh

Nûn, kalem çeşm-i femindir sadef-i dürr-i hikem
Şâz-ı hilkat ile ferîd hûyuna mâ-şâ’allâh

Nüh felek cezbe-i aşkınla esîr-i devrân
Zînet-i ‘arş-ı alâ mûyuna mâ-şâ’allâh

Zerre-i nûrun ile oldu mü’esses cennât
Neşr-i reyhân-ı cihân bûyune mâ-şâ’allâh

Sâye-bân oldu nebîler ezelî nûrun ile
Nisbet-i hârik-i dil-cûyuna mâ-şâ’allâh

Zâtın âyîne-i Hak’tır sıfatın vasf-ı Hudâ
Vahy olan mantık-ı hak-gûyuna mâ-şâ’allâh

Şeh-i levlâk olduğuna şakk-ı kamer imzâdır
«Mâ rameyte» mazharı bâzûyuna mâ-şâ’allâh

İftirâkın ile siyeh-câme büründü Ka’be
Tozları huld-i berîn kûyine mâ-şâ’allâh

Sûret ü ma’nâ-yı, Hakk mazharı zâtın aynı
Künh-i hüviyyette dâl hûyuna mâ-şâ’allâh

Hıl’at-i imkân ile zıll-i kemâlin görünen
Cümleye merhamet arzûyuna mâ-şâ’allâh

Harem-i hazret-i muhtasta mukîmsin dâim
Lâmekân ‘âric-i her sûyuna mâ-şâ’allâh

Eylesin Sâmî’yi hayrân şerer-i ‘aşkın ezeli
Kevser-i nûr-i lutf cûyuna mâ-şâ’allâh

sakk

Min ğayri haddin manay-ı münifi:
Besmele’ye mana olup çekilen kaşlarına maşallah. O’nun zâtına, (tam ve noksansız dereceye erişmiş) ayna olan yüzünün güzelliğine mâşallah.

Nice hikmet incisi saklayan sedef misali ağzından dökülenlerdir kalemin Kur’an-ı Kerim’de yazdı.rdı.kları…Yaratılıştan gelen müstesna, eşsiz, biricik mizâcına mâşallah.

Dokuz gök katı, senin aşkının çekmesinden doğan coşkunluk, kendinden geçme ve istiğrak hâliyle kendi yörüngelerinde dönmeye mahkûm olmuşlar. Bu göklerin üstüne, en yüksek derecede yer alan madde aleminin sonu maddesizlik aleminin başlangıcı, her şeyden daha saf ve nurlu olan, mahlukatın şereflisi arş-ı ala’nın süsü olan saçının teline mâşallah.

Senin nurunun zerresinden cennetler vücut buldu. Cihâna cennet rayihası yayan kokuna mâşallah.

Senin ezeli nurunun hâmisidir nebiler. Gönülleri tahrik ile kendine doğru çeken tenâsüp kıvâmına mâşallah.

Senin zâtın Hakk’ın aynasıdır, sıfatın Hudâ’nın vasfı. Hakk’tan sana vahy olunan kelâma mâşallah.

“Sen olmasaydın alemlerin yaratmazdım” kelâm-ı ilahisiyle övülen Sultân olduğunun imzasıdır, şakkı kamer  (göklerin süsü olan ayın yarılması mucizesi) “Attığın zaman sen atmadın, Allah attı” (Enfâl:17) âyetinin tecelli ettiği pazuna mâşallah.

Hicret ile ayrıl.d.ığın hasretinden siyahlar giyindi Mekke’deki Ka’be. Tozu bile kadri yüksek, en yüce cennet olan, sevgilinin bulunduğu Medine şehrine mâşallah.

Mana tasviri itibariyle, Hakk, mazhar-ı zatın ile aynıdır. Hakikatın özüne yol gösteren, aslına erdiren huyuna mâşallah.

Sultân’ın giydirdiği mümkün olabilen en güzel kıyafet ile görünen, kemâlinin gölgesi
cümle mahlukata merhamet (alemlere rahmet) arzuna mâşallah.

Sana mahsus hareminde mukîmsin dâim. Mekansızlığa yükselen cihetine mâşallah.

Ezeli aşkının kıvılcımları Sâmî’yi hayran eylesin: Lütuf ve ikram nuru olan Kevser ırmağına mâşallah.

Yâ Rabbi! O Muhammedin’e ﷺ öyle bir salât eyle ki,
o salât sayesinde benim fer’im aslıma, cüz’üm küllü’me muttasıl olarak zâtım zât-ı Muhammed’le, sıfatım sıfat-ı Muhammed’le kesb-i ittisâl eyleye ve ayniyetiyle aynim mesrûr olarak beynimizde(aramızda) beynuniyet (fasıla, aralık) kalmaya.

Ey hicâbı nur ve hafâsı şiddet-i zuhûrdan başka birşey olmayan Allah’ım, her meşiyet ve irade ettiğin şeyleri işlediğin ve her teayyünden hâli kıldığın mertebe-i ıtlakda senin ile senden ve ilim nuru ile zâtına ait keşiften ve vücud-u sûrî ile suver-i esmâ ve sıfata tahavvülünden Efendimiz Hz. Muhammed’e ﷺ öyle bir salât ile salât eylemeni isterim ki o salât sayesinde ezel de reşş edilen(saçılan) nur ile basiretime(kalp gözüme, idrakime) kühl-ü hakikat (hakikat sürmesi) çekilerek tekevvüne düşmeyen şeylerin fenâsını ve senin bekây-ı ezelîni rü’yete kâdir olurum.

Ehli şuhûdu irfân ve ashâb-ı zevk ve vicdan olan aile ve ashabına da tam bir salât ve selâm eyle. Velhamdülillahi rabbil alemin ve selamün alel murselîn.

İşbu selâmın muhataplarını, Hak kendi bekâsı ile daima ihyâ eyler, kemâlini ihsan etmekle selamlar… SELÂM’ın hakikatini unutturmaz.

Aşk ile bir dahi (selâmün aleyküm)
Hakkı kabule mâni’ olan âfetlerden Allah size selâmet versin, bir vehim ve hayal olan nefsinizden, parça özelliklerinden arındırıp beden ve tabiat kayıtlarından kurtarıp bütüne, aslına, kendine vardırsın.
🍃
Bu cihanda, o cihanda DARÜSSELÂM (Selâm yurdu, hakikatimize ait kuvvelerin tahakkuk mekânı) olan cennet boyutu halinin yaşamına erdirsin.

3 thoughts on “Huyuna maşallah

  1. Yunus okur diller ile
    Ol kumru bülbüller ile
    Hakkı seven kullar ile
    Çağırayım MEVLÂM SENİ !
    Böyle şire ve yazıya şerhe de ancak
    MAşaAllah BÂrekAllah denilmezde ne denir…
    Hakk’ın muhabbeti düşen gönüllere selam ile…
    illa HU !…Eyvallah…!

Söyleyecek sözüm var...

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.