Bu hâzinenin tılsımı Âdemin cismidir
Hâzinenin mâdeni, aslı ise insanın canıdır
Gel ey dil ehli söylet yine sâzın
Gönülden nutka cem’ eyle niyâzın
Dilinde var iken fırsat revân et
Bu (dördüncü) fazîletten beyân et
Bilirsin fazl-ı Şâh’a yok nihâyet
Gücün yettiğini eyle rivâyet
Olursan cümle ‘ilm içinde mâhir
Tamâmın diyemezsin bunun âhır
Eğer kağıt ola yerler felekler
Yazarsa cümle âdemler melekler
Tamâm olmaya bil vasf-ı Hayder
Kitâbet etseler erince mahşer
Tevârihten ne denli dinledinse
Rivâyatın sahîhin anladınsa
Bize ondan beyân eyle karındaş
Ki müm’inler işitsin onu kardeş
Var iken elde fırsat söylesin dil
Geçer durmaz çü devrân fânidir bil
Zâyi etme demi nutku âğâz eyle
Sakın bu fırsatı fevt etme söyle
Cihân dâr-ı fenâdır geçti bilgil
Fenâya verme gönül çâre kılgil
Bekâ dârına çün ‘azm edeceksin
Bu menzilden bilirsin gideceksin
Fenâda, kıl bekâ dârına dirlik
İkilik perdesinden geç eyle birlik
Cihan zînetini ko fahr ihtiyâr et
Sana sen lutf eyle kendini yâr et
Cihan yar-î vefâsızdır vefâsız
Sen onu sevme ol senden vefâsız
Hevâ-yı nefsi ko Rahmân’a uy
Sana kim dedi var şeytâna uy
Riyâzet ile şehvânî marazdan
Ki divlik hâsıl olur bu garazdan
Münezzeh kıl özün levh ü la’abdan
Ki Haktan ayrı düşme ol sebepten
Özünü kurtar bu zulmânî kafesten
Henüz ayrılmadan cismin nefesten
Adın zâhid, urursun kuru lâfı
Riyâlı dirlik olmaz sana kâfi
Özün sofi derviş ü sûfi oldu bayık
Umarsın kim kıla izzet halâyık
Elin rızkın yeyip dirsin yalanı
Buna benzer kamu fi’lin kalanı
Eğer zendir püserdir el verirsin
Eline girse halkı yalvarırsın
Hemân arzu-yı nefsinde yürürsün
Özün zâhirde sûfi gösterirsin
Eğerçi sûretin Âdem özün div
Azıtıp ancaları eyledin rîv
Ki muhibb ola bu mahlûk serâser
Sana olmaya şöhrette berâber
İşin sonunu yâd ele ey miskîn
Dimağını eyleme kibr ile pür-kîn
Sana eğer izzet ederse halâyık
Bu resme tasdîk olunmaz hakâyık
Sana put olmasın bû cehl-i nâmûs
Yakınlık oduna yak şem’-i fânus
Riyâ-yı fi’ilini hep terk kılgil
Nasîhat dinle dilde berk kılgil
Fesâda vermiş emmâre dimâğın
Hazân-ı şek yıkıp bostan u bâğın
Dışın sûfi için dopdolu şektir
Bu resmile kişi hilkatte eşektir
Sıfâtın Âdem ü fi’ilindir ayı
Ne umarsın bu şirketten mürâyî
Bu şeytânî sıfattan gel berî ol
Erenler bâbının hâk-i deri ol
Ra’iyyet olma şeytan zümresine
Sana zecr olmasım erince sine
Erişmeden sin içinde azâbın
Niçin vermeyesin rûşen hesâbın
Güni balçığıla pinhân edersin
Niçindir sen sana bühtân edersin
Özün div etme insaniken adın
Ne idi bu kudûretten murâdın
Çün evvel bu idi maksuda ermek
Yakınından yakın ol Hakkı görmek
Hadîs içre bu söz meşhûr olupdur
Ki Kendiözün bilen Hakkı bilipdir
Kâle nebiyyü aleyhisselâmü müşfik
Men arefe nefse fekad arefe Rabbe
Özün bilenden olur tâlib-i âgâh
Bilir her yerde hâzırdır çün Allah
Muhît olan yakın olur cihâta
Eğerçi nutku her türlü ona
Gözün görüben işittiğini dil
Ona âsân bilirsin cümle müşkil
Onun nutkunu bil ehl-i yemîn ol
Kamu vesvâs-ı şeytândan emîn ol
Hakkın nutkunu Haktan bilme ayrı
Bilirsen olasın cehlile sayru
Sana kimdir diyen bî-marifet ol
Eriş mâ’nîye rahmanî-sıfât ol
Riyâzat kılıcıyla şehvâtı kes
Gazab hod hilmile zâil olur pes
Tevâzu birrle kes kibrin başını
Çü kibr ider erin zâyi’ işini
Hased başını kes sıdk ile dervîş
Haseddir âdemi iden bed-endiş
Kanâ’at eyle hırsın boynunu vur
Ki kılmasın seni Allah’dan dûr
Edeb hulk u tevâzu hem sehâvet
Eğer insan isen eğer kıl sana âdet
Riyâ-yı fi’lini terk eyle kamu
Revâ mı hilkât-i insana tamu
Çü sensin rûy-ı arzine halîfe
Ne layıktır olasın ehl-i cîfe
Özünü tanı evlâd-ı Âdem
Ne hilkatsin yakîn ey nûr-ı âlem
Yakîn bilgil ki sen ey nûr-ı dîde
Senin için halk olundu âferîde
Özün sultan iken kulluğu kâbil
Revâ mı olasın şekl-i şemâil
Revân hıfz eylegil esmâ-ı zâtı
Tecellî eyle ondan her sıfâtı
Yemînî’nin sözü rûşen beyândır
Eğer fehm edersen güneş ayandır