[NUTK-I ŞERÎF-İ BAĞÇE-İ HAYAVÂN]
Müfte’ilün fâ’ilün müfte’ilün fâ’ilün
Can bu ilden göçmeden cânânı bulmazsa ne güç
Sûreti insan içi hayvan olursa kişinin
Taşlar ile döğünüp insanı bulmazsa ne güç
Öldüğünde kabrinden kaldıra başını cân
Göre ki mahşer olmuş hayretde cümle insân
Ne sıfâtla bunda mevsûf isen bil anda
Ol şekle cân bürünür eyle nutkı iz’ân
Nakş-ı hicâb-ı kalbden haketdinse kardaş
Didâr-ı Hazret-i Hak çeşminde ola seyrân
Fi’l-i Resûl’e fi’lin bunda mutâbık ise
Anda ola enîsin dâ’im Habîb-i Rahmân
Nefsinle gece gündüz eyle cihâd-ı ekber
Dest-gîr ola yârın Ebu Bekr Ömer Osmân
Nûş eyle her ne gelse zehrse bil Hûda’dan
Vire şerâb-ı kevser mahşerde Şâh-ı Merdân
Zikr-i Hüdâ’yı dilden koma olanca cehd it
Hûriler ile ferdâ hem-nişîn ola ğılmân
Sakın harâma sunma hınzîr olur derûnun
Hased eyü değildir şeklin olur soğulcan
Olursan iki yüzlü meymûna tebdîl oldun
Var ise böyle fi’lin var tevhîd eyle her ân
Dünyâya meyli terk it billâhi kelb olursun
İtsin rencide halkı yirü peleng ü arslan
Yiyüp yidürmeyenler cem’ eylediği malı
Karınca olısardur yahud kara tonuzlan
Sokan dili ile halkı yılan çıyan olurmuş
Mukarrer eyü olmak kendün gören müselmân
Yiyüb içüb yatanlar tonbay olur ya tavşan
Katır mukarrer olmak kizb eyleyen ferâvân
Altunlı câmelerle giyüb kurulan âdem
Tâvûsa tebdîl olup tamuda ide cevelân
Nâ-mahreme bakanlar kablumbağa olurmuş
Lûtîler ola filler siccînde tuta evtân
Kin tutma mü’min isen mü’min ol ana zinhâr
Deve olur gezersin mahşer yerinde sekrân
Şol savurup gezenler zürâfa olur ekser
Hırsın olursa gâlib kurtsun yahud sırtlan
Hakk’ı idüp feramuş çok oynayub gülenler
Döne çitüne şekli ide enîn ü efgân
Kurnazlık iden âdem keçi olmak mukarrer
İşin olursa hîle tilki olursun ey cân
Şehvet olursa gâlib hırsın gezer yularsız
Dâ’im bahil olursun oldun bi’ayn-i Şeytân
İdüb müsâvî gıybet âdem etin yiyenler
Martı olur ya kartal şâhid bu söze Kur’an
İlmi okuyub ‘amelsiz geçsen eğer cihândan
Bir yemişsiz ağaçsın durma cehennemde yan
Halka nasîhat idüp kendin eğer tutmazsın
Üstü kalıblı çörek koz gibi için yalan
Hırsız olur giceler tam delip eşsen duvâr
Sansara döne yüzün öldüğün gibi hemân
Münâfık olsa kişi keklik olur hazer kıl
İden tarîk-i inkâr olur gürûh-ı küfrân
Tevbe ü telkin alup sonra feragât iden
Yüzü dönüp ardına ola bir ulu nişan
Hâli dahi olmadan ma’nî uğurlayanlar
Gelincik ola geze eyleme hergiz gümân
Ma’rifetim var diyü kuru lakırdı çalan
Alaca karga ola yâhud öter saksağan
Sazını sâzendeler ırlasalar çalsalar
Kanadın urur öter horos olur ey civân
Fâ’idesiz endîşeden pire ile bit olur
Çakal olurmuş sakın evveli için uluyan
İki cihan fahrinin nesline kim buğz ider
İblis ile haşrola konsa divan-ı Subhân
Yerin göğün ilmini dünya içün okursun
Bir elif öğrenmeden maksûdun otluk samân
Böyle giyünüp kuşanma aldar seni inanma
Beg paşa didükleri bir kuruca ad u sân
Menzil uzak sen yayan zâd u zevâdın yok
Kaddini lâm eylemiş cürm ile bâr-ı girân
Bu sözlerim sanma derd-mend sakın söz değil
Olur be-Hakk-ı Hudâ öldüğün gibi ’iyân
Yarın râfîzîler ola har-i Yehûda
Binüp ana cühûdlar tamuda ide tayrân
Şeyhler mürâ’î olsa baykuş olur mukarrer
Sûfîler olsa kuzgun ol ola şekli hemân
Eğer sana bu sözler kâr itmediyse gardaş
Taştan temurdan eyler tamuda seni Sübhân
Bu didiğim sıfatlar dilersen ola fânî
Zikr eyle gice gündüz yan yakıl eyle devrân
Şerh itdüğüm bu sözler mahşerde olıserdir
Zâhirde bu iş olmaz dünyânı itme vîrân
Gerçi tenâsuhîler olur cihânda dirler
Bu söze itme tasdîk anlarda yokdur îmân
Bir mürşîd-i kâmile teslîm-i cân u dil kıl
Seyyid Nizâmoğlu olmak dilersen insân