Açık Sır 5


Sudaki balık sessiz, yerdeki hayvanlar gürültülü, havadaki kuş şarkı söylüyor. Ama yerle göğün düğümlendiği insanın içinde denizin sessizliği, yerin gürültüsü ve havanın müziği var.
[R. Tagore]

Dışında bir şey kalmadı
Ve insan göründü: El-câmi

Ne ararsan var içinde…

Yavaş yürüdüğümüzde, dünya tam olarak görünebilir. Acelemiz veya saldırganlığımız yaratıkları korkutup kaçırmakla kalmaz, aynı zamanda eğrelti otu ve çiçeğin ince ayrıntıları yani yıkım ve bozulma görünür hale gelir.
[J. Halifax]

Parkta Oldu Olanlar

Biriken yorgunluk boşalsın diye günlerden bir gün, şehrin varoşlarında bir parkta tek başına yürüyordum.

Yürürken, gelecekte olması muhtemel ve hiç de muhtemel olmayan, türlü türlü olaylara dâir beklentilerle aklımın ağzına kadar dolu olduğunu fark ettim.

Tüm bu projeksiyonları bir yana bırakıp sâdece yürüyüşümle birlikte olmayı tercih ettim.

Her adımın yere baskısı ve bana hissettirdiklerinin tamamen benzersiz olduğunu, sâdece bir anlığına burada olduğunu, bir sonraki anda gittiğini ve bir daha asla aynı şekilde tekrarlanmayacağını fark ettim.

Bütün bunlar olurken, yürüyüşümü izlemekten sâdece yürüyüşün varlığına tatlı bir geçiş oldu.

O zaman olanlar târif edilemeyecek kadar basitti. Bunu anlatmak için kelimeler kifâyetsiz kalır… Sâdece tam bir dinginlik ve varlık hissinin her şeyin üzerine çökmüş gibi göründüğünü söyleyebilirim.

Birden her şey zamansız hâle geldi, saat durdu ve ben artık vâr olmadım. Ortadan kayboldum sanki ve artık bunu bir deneyimleyen bile yoktu.

O tek bütün, her şeyle bir oldu. Bir şey ve her şey  bir oldu. Bunların birinde olduğumu söyleyemem çünkü ortadan kaybolmuştum.

Ben bir cânım ki yüzbin tâne bedenim var. Ama ne yapayım ki ağzım bağlı gerçeği söyleyemiyorum. Sanki binlerce can gördüm bunların hepsi de ben olmuşum. Heyhât şaşılacak şeydir ki bütün bunların arasında “ben” diyebileceğim bir tânesini bile göremedim, yalnız kendimi bulamadım.
[Cenâbı Mevlevî]

Sâdece vâr olanın, bütün her şeyle ve her kimseyle bir olduğunu söyleyebilirim ve karşı konulamaz bir aşktı, her tarafı dolduran…

Bununla birlikte bütünün ne olduğuna dair tam bir idrak de ortaya çıktı. Bütün bunlar sonsuz görünen zamansız bir flaş patlamasında oluvermişti.

Vâr olanın tarif edilemez birliği olduğumuzu bilmekten gelen bir hafiflik, zarâfet ve oyuncu tek bir ruh var işte; sâdece bu!

Bu olayla birlikte ve hemen ardından, doğası gereği o kadar görkemli ve devrimci bir sezgi doğdu ki ağırlığında ezilmemek için çimlere çökmek zorunda kaldım.

Gördüklerim bir bakıma basit ve açıktı ama bir başka bakıma da kesinlikle tercüme edilemez, ikinciye aktarılamazdı. Sanki bana sorusu olmayan bir cevap verilmiş gibiydi. Bana apaçık sır olan bir şey gösterilmişti ve bilinen veya bilinmeyen her şeyin bu açık sırrı içerdiği ve yansıttığı muhakkaktı.

Doğa, insanlar, doğum ve ölüm, mücadelelerimiz, arzu ve korkularımız hepsi bu sırrın içine dâhildi ve koşulsuz sevgiyi olduğu gibi yansıtıyordu.

Âniden ele geçirildiğimi hissettim ve her şey yeni bir anlam kazandı.

Çimenlere, ağaçlara, köpeklere ve insanlara baktım, daha önce olduğu gibi hareket ediyordum ama şimdi sâdece onların özünü tanımakla kalmadım, ben onların özüydüm, onların da benim özümdü işte!

Başka bir tarzda, sanki ben dâhil her şey derin ve her şeyi kapsayan bir aşkla sarılıp sarmalanmıştı ve garip bir şekilde gördüğüm bu şey, her nasılsa özel bir şey değilmiş gibiydi…

Bu basit ve normaldi ve tam da bu sıradanlığı, olanın olduğu gibi algılanmasına mâniydi sanki…

Peki neden ben ve neden şimdi?

Karşılıksız olarak böyle bir hediyeyi lâyık olmayı nasıl hak etmiş olabilirdim ki?

Kitabın tarif ettiği anlamda ya da bilinen herhangi bir anlamda kesinlikle saf değildim ya da zihnim bana öyle söyledi.

Disiplinli bir meditasyon ya da herhangi bir tür ruhsal adanmışlık yaşamamıştım.

Bu aydınlanma ânı, benim hiçbir çabam olmadan gerçekleşmişti!

Ben sâdece, yürüyüşümü çok kolay ve doğal bir şekilde izlemeyi seçmiştim ve sonra ne olduysa, birden bire bu gizli hazine açığa çıkmıştı.

Ayrıca bu apaçık hediyenin her zaman mevcut olduğunu ve her zaman öyle kalacağını fark ettim. İşte bu, en harika farkındalıktı!

Nerede, ne zaman ve nasıl olduğumdan bağımsız olarak, bu varlık ortaya çıkmaya ve beni kucaklamaya hazırdı.

Ve bu hazinenin sâdece üstünün açılması gerekiyordu, hiç de bile pek zorlu ve görünüşte çok önemli manevi uygulamalar ve ritüeller yoluyla olmuş değildi!

Her şeyi kapsayan bu harika hazine, bir ayak sesinin özünde, yoldan geçen bir arabanın egzoz sesinde, benim can sıkıntısı hissimde, bir kedinin oturuşunda, acı çektiğimde ve geri çevrildiğimde, bir dağın tepesinde veya sokağın ortasında da mevcuttu.

Bir yerde ve her yerde tamamen kuşatıldım ve dinginlik, koşulsuz sevgi ve birlik içinde kucaklandım.

Daha sonra bu hazinenin nasıl muhafaza edilebileceğini merak etmeye başladım.

Ama yeniden keşfetmeye çalıştığım şeyin, asla elde edilemeyeceğini veya kontrol altına alınamayacağını tekrar tekrar gördüm.

Yapmam gereken hiçbir şey yoktu bilakis bu hazineyi hak etmek için bir şeyler yapmam gerektiği inancı, onun doğasında bulunan “lütûf” denen öz niteliğini kesintiye uğratıyor, şarta bağlıyordu.

Ve bu bir paradokstur çünkü ilahi içgüdü sadece basitçe olana izin verildiğinde sürekli olarak mevcuttur.

Hızır-Hazır-Huzur

Her zaman elinizin altında, şimdi ve sonsuza dek hazır durumda…

Asla sizden ayılmayan ve sâdık bir sevgili gibi her çağrımıza cevap vermeye hazır.

Her nerede olursanız sizinle birlikteyim.
[Hadîd:4’ten]

Ben buna izin verdiğimde, öyledir, ondan kaçındığımda yine öyledir. Hiçbir çaba gerektirmez, hiçbir standart talep etmez ve hiçbir tercihte bulunmaz.

Zamansız olduğu için yürünecek bir yol, ödenecek bir borç görmez.

Doğru ya da yanlışı kabul etmediği için, yargıyı ya da suçu da kabul etmez. Sevgisi kesinlikle koşulsuzdur. Ben dönüş için dışarı çıkarken o sadece açıklık, şefkat ve zevkle izliyor.

Bu benim doğuştan hakkım.
O benim evim.
Ben neysem O zâten.

SIR AÇIKTIR
SERÎ HÂLİNDE DEVÂM EDİYOR…

Söyleyecek sözüm var...

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.