Geçmesine izin verdiğim her nefesle
Beden sakinleşiyor, kendine çöküyor
Bıraktığım her nefeste
Havalandırdığım her kuşla
Rahatlıyorum, gülümsüyorum
Şimdiki anda yaşamak
Bunun harika bir an olduğunu
Bir eşinin daha olmadığını biliyorum
Nesne bölünmesi
Özne sınırı kalmayınca
Sadece varlığını akışı olarak
Olan kalıyor
Gitmesine izin verdi.
Gitmesine güzellikle izin verdi.
Hiç düşünmeden ve tek kelime bile etmeden gitmesine izin verdi.
Korkuyu bıraktı.
Yargılamayı bıraktı.
Bağlanmayı bıraktı
Direnmeyi bıraktı
Kafasının etrafında dolaşan düşünce izdihamını bıraktı.
İçindeki kararsızlık kurulunu bıraktı.
Tüm o “haklı” nedenleri bıraktı.
Tamamen ve büsbütün, tereddüt etmeden ve endişelenmeden, gitmesine izin verdi.
Kimseden tavsiye istemedi.
Nasıl bırakılacağına dair bir kitap okumadı.
Kutsal kitaplardan referans aramadı.
Sadece gitmesine izin verdi.
Onu geriye doğru çeken tüm hatıraları bıraktı.
İlerlemesine mani olan bütün endişeleri bıraktı.
Planlamayı ve nasıl doğru şekilde yapılacağına dair tüm hesaplamaları bıraktı.
Bırakacağına söz vermedi.
Bunu günlüğe kaydetmedi.
Bırakacağı tahmini tarihi takvime işaretlemedi.
Kamuoyuna açıklama yapmadı ve gazeteye ilan vermedi, sosyal medyada duyurmadı.
O günkü hava tahminlerine bakmadı, günlük yıldız falını okumadı.
Sadece gitmesine izin verdi.
Bırakması gerekip gerekmediğini analiz etmedi.
Konuyu tartışmak için arkadaşlarını aramadı.
Beş adımda “Ruhsal Zihin Tedavisi” yapmadı.
ALO FETVA hattını aramadı.
Tek bir kelime bile etmedi.
Sadece gitmesine izin verdi.
Olay anında etrafta kimse yoktu.
Ne bir alkış ne de bir tebrik yoktu.
Kimse ona ne teşekkür etti ne de övgüler yağdırdı.
Kimse bir şey fark etmedi bile.
Ağaçtan düşen bir yaprak gibi, öylece bıraktı gitti.
Hiçbir çabalama yoktu.
Mücadele falan yoktu.
İyi değildi ve kötü de değildi.
Olan buydu ve sadece buydu.
Bırakışın boşluğunda, geçenlerin geçtiği perdede her şeyin olmasına izin verdi.
Ağzına küçük bir gülümse kondu, yüzünde güller açtı
İçinden hafif bir meltem yeli esti.
Güneş ve ay sonsuza dek parladı..
Hissettiğin özlem, hiç ayrılmadığın ama sâdece unuttuğun yer için. Düşünmeyi bırak. Çabalamayı bırak. Sâdece ol. Hayatta olmanın harikalığını hisset; budur!