O öyle bir Allah ki

Kaçır beni ahenk, al beni birlik;
Artık barınamam gölge varlıktay

O Öyle bir Allah’dır ki: وهوالذي hitabıyla başlayan ayetlerin tefekkürü ile doğacak mânânın gün, şahsiyet ve ömrü aslına mayalaması niyazıyla…

– Sizi yaratan, size işitecek kulak, görecek gözler ve duyacak kalbler veren O’dur. [Mülk:23]

– Sizi yeryüzünde yaratıp zürriyet halinde yayan O’dur. [Mülk:24]

– Kendi yardımıyla ve mü’minlerle seni destekleyen, güçlendiren O’dur. [Enfâl:62]

– Geceleyin sizi (bir nevi’ ölüm olan uyku ile) öldüren ve gündüzün ne kazandığınızı bilen, sonra belirli bir ecelin tamamlanması için onda (o gündüz vakti) sizi dirilten (uyandıran) da O’dur. Sonra dönüşünüz ancak O’nadır; sonra (da O, dünyada)yapmakta olduklarınızı size haber verecektir. [En’am:60]

– O, toplanıp huzuruna getirilecek, hesap verilecek olan Allah’tır. [En’am:72]

– Gökleri ve yeri hak ile (hakkıyla, îcâb ettiği şekilde) yaratan da O’dur. “Ol!” diyeceği gün, (herşey) hemen oluverir. Sözü haktır. Sûr’a üfleneceği gün de mülk O’nundur. Görünmeyeni ve görüneni bilendir. Çünki O, Hakîm (her işi hikmetli olan)dır, Habîr (her şeyden haberdâr olan)dır. [En’am:73]

– Kara ve denizin karanlıklarında yolunuzu bulasınız diye yıldızları sizin için yaratan O’dur.[En’am:97]

– Hem sizi tek bir nefisten (Âdem’den) meydana getiren O’dur; sonra (sizin için çok değişik safhalarda) bir kalma yeri, bir de emânet bırakılma yeri vardır. Gökten su indiren O’dur. Sonra Biz onunla her çeşit bitkiyi çıkarırız… [En’am:98-99]

– Kitâb’ı(Kur’ân’ı, içinde hak ile bâtıl) iyice açıklanmış olarak indirendir… [En’am:114]

– Zira O’dur [hem] ekilip biçilen ve [hem de] kendi başına yetişen bahçeleri, (var eden,) hurma ağaçlarını, çeşit çeşit mahsuller veren tarlaları, zeytin ağacını ve narı meydana getiren: [hepsi] birbirine benzer ve hepsi birbirinden çok farklıdır! Olgunlaştığında onların meyvelerinden yiyin ve [yoksullara] mahsulün toplandığı gün haklarını verin. Ve [Allah’ın nimetlerini] israf etmeyin: kuşkusuz O müsrifleri sevmez! [En’am:141]

– Sizi yeryüzünün halifeleri yapan ve verdiği nimetlerle sizi sınamak için kiminize diğerlerinden üstün dereceler verendir. Rabbinin cezası pek sür’atlidir; aynı zamanda O çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir. [En’am:165]

– Rüzgârları rahmetinin önünde müjdeci olarak gönderendir. Nihâyet (o rüzgarlar,) ağır (yağmur) bulutlar(ını) yüklendiği zaman, onu ölü bir memlekete sevk ederiz; böylece oraya su indiririz de onunla her çeşit meyvelerden çıkarırız. İşte ölüleri (dekabirlerinden) böyle çıkarırız; tâ ki ibret alasınız! [A’râf:57]

– Hanginizin ameli (hâl-ü hareketi) daha güzel olduğu (hususunda) sizi imtihan etmek için gökleri ve yeri altı günde(evrede) yaratandır. (Bundan evvel ise) arşı(kudret tahtı) su üstünde idi. [Hûd, 7]

– Yeryüzünü yayıp genişleten ve onun üzerine yerinden oynatılmaz dağlar yerleştirip vadilerinden nehirler akıtan ve orada her tür bitkiden iki cins yaratan ve gündüzü geceyle örtüp bürüyendir. [Ra’d:3]

– İçinden tâze bir et (balık) yiyesiniz ve kendisinden onu takınacağınız bir ziynet(inci ve mercan) çıkarasınız diye, denizi hizmetinize verendir. [Nahl:14]

– Geceyi, gündüzü, Güneşi ve Ayı yaratan da O’dur. Bunların herbiri bir yörüngede yüzmektedir. [Enbiyâ:33]

– Size hayat veren sonra sizi öldürecek, sonra da yeniden diriltecek olan O’dur. [Hac;66]

– Sizin için kulak(lar)ı,gözleri ve kalpleri yaratandır. Ne kadar az şükrediyorsunuz! Hem O, sizi yeryüzünde yaratıp, yayandır. Ve ancak O’nun huzûruna toplanacaksınız. Hayatı veren de, öldüren de O’dur. Gece ile gündüzü peş peşe getiren de O’dur. Öyleyse hâlâ aklınızı başınıza alıp bunları bir düşünmez misiniz? [Mü’minûn:78-80]

– Size geceyi bir örtü, uykuyu bir istirâhat kılan da; gündüzü (rızık için çalışmak üzere) dağılma (zamânı) yapan da, O’dur. [Furkân:47]

– Rüzgârları rahmetinin önünden müjdeci olarak gönderen de O’dur. Ölü diyarlara hayat vermek ve yarattığımız nice hayvanlara ve insanlara su vermek için gökten tertemiz suyu da Biz indirmekteyiz. [Furkân:48-49]

– İki denizi (büyük su kütlelerini birbirine) salıveren de O’dur. Bu (nehir ve göller)tatlı, susuzluğu giderici; bu (deniz) ise tuzlu, acıdır. Bununla berâber aralarına bir engel ve aşılmaz bir sınır koymuştur. İnsanı bir parça sudan yaratıp da soy ve evlilik bağından oluşan bir sülale haline getiren de O’dur… [Furkân:53-54]

– O, iyice düşünüb ibret almak arzusunda bulunan kimseler, yahut şükretmek dileyenler için gece ile gündüzü birbiri ardınca getirendir. [Furkân:62]

– İlkin mahlukunu yaratıp (ölümden) sonra bunu (yaratmayı) tekrarlayan O’dur, ki bu, O’nun için pek kolaydır… [Rûm:27]

– Kullarının tevbesini kabul eden, günahları bağışlayan ve sizin ne işlediğinizi bilen de O’dur. Hem iman edip makbul ve güzel işler yapanların dualarına karşılık verir, hatta lütuf ve ihsanından onların ödüllerini artırır. Kâfirlere ise şiddetli bir azap vardır. [Şûrâ:25-26]

– O’dur ki insanlar artık ümitlerini kestikten sonra yağmur indirir, rahmetini her tarafa yayar. O, gerçek dost ve hâmidir, bütün övgülere ve hamdlere lâyıktır. [Şûrâ:28]

– O, gökte de İlâh, yerde de İlâh olandır. Ve O, Hakîm (her işi hikmetli olan)dır, Alîm (hakkıyla bilen)dir. [Zuhruf:84]

– Sizi onlara üstün kıldıktan sonra, Mekke bölgesinde, onların ellerini sizden, sizin ellerinizi onlardan geri tutan, savaşı önleyen O’dur. Allah yaptıklarınızı görendir. [Fetih:24]


Ben senin Hazretine bensiz varayım Mevla’
Senin ile bakayım, seni göreyim Mevla!