Ez-Zâhir ve’l-Bâtın
Bu iki ism-i şerif bir konuda toplandı. Çünkü birbirine nisbetle anlaşılan izâfi işlerdendir. Bunlar da derin külli isimlerdendir ki pek çok sırları şâmil olmuştur. Hakk Teala’nın zâhir olması vücudu hasebiyledir; zira açık delilleri çoktur. Bâtın olması hakikati itibariyledir. Çünkü zatın künhüne akıllar ve fikirler eremez, keşf sığmaz…
… Nitekim ehlullahın vasfı hususunda gelir: “Görüldüğünde Allah hatıra gelir.” Yani bir kimse onlara hakiki nazar ile nazar etse elinde olmadan “Allah” diyerek yere düşer. Çünkü, onlar Hakk’ın sıfatının heybeti ile zahirdirler. Şayet görenin bakışında illet veya kalbinde inkâr olsa bu surette perdenin arkasından nasıl görür? Görse de kendine kıyas edip beşer yüzünü göster. Ayna kirli olursa bir nesneyi salimen göstermez olur.
… Erkekler ve oğullar zahir ismine dahillerdir. Onun için zahir şeriat gibi perdesizdir. Kadınlar ve kızlara gelince bâtın ismi altındadırlar. Onun için şeriatın bâtını olan tarikat gibi örtülüdürler. Nitekim Kur’an’da gelir: “Çadırlar içerisinde gözlerini yalnız eşlerine çevirmiş hûriler vardır.” (Rahman, 55/72) Yani cennete olan hûriler, hakikat erbabının gizlenmiş sırları gibi izzet ve gayret çadırlarında gizlenmişlerdir. Binaenaleyh, cennette de hanımlara yabancılardan dolayı örtünmek vardır. Ancak bu, teklif yoluyla değildir. Çünkü cennet teklif sınırının dışındadır. Ancak ilahi gayret yoluyladır. Çünkü her mü’minin haremi kendisinin sınırıdır. Böylelikle yabancı ve aileden olmayanlardan korunmuştur. Bu sebeptendir ki dünyada kafirler arasındaki kadınların perdesi yoktur. Çünkü onlar sır erbabından olmamalarının dışında kıskançlıktan da mahrumdurlar. Zira gayret ve kıskanma imandandır, onlarda ise iman yoktur. Mü’minde gayret olmasa imanın şubesi nâkıstır ve sırlardan yoksundur. Onun için büyük şehirlerden aşağı olup memleketin en uzak yerlerinde ve dağların zirvelerinde cuma ve cemaatten habersiz olanlarda ilahi sır zuhur etmemiştir…
Ve’l hâsılı zâhir ve bâtınlarınız nûr olsun, Mevlam sizleri zahir ve batını itidal üzerine birleştiren kemâl ehli kullarından eylesin, cümlemizi zahirde kalan ham ervahtan muhafaza buyursun. Âmin Yâ Mûin.