Taze bahardır

[NEV-NİYÂZ ve DEDESİ]
Dedem, havadan sudan can verelim söze; kış yüzünü göstermeye başladı, havalar da iyice soğuyor, kuyruğu titrettik hani…
Kış gelmiş soğuk olmuş neyime erenlerim…Güzellik Mevlanın lütfudur, Nur isminden Nur’un yansımasıdır. “Edep” ise canın gönül aynasıdır..

Şairin; “Gezerken yağmurda, rüzgârda karda
İçimde güneşi yakar giderim” dediği yerlerdesiniz…

“Varsın kovalasın gece gündüzü
Bahar içimdedir düşünmem güzü” makamı yakınlarında bir yerlerde… ama ille de seyran istersen burda ara:

“Bülbül olanın şeş-ciheti bir gülizardır
Aşık olanın her tarafı taze bahardır”

Kuşadalı sultanım:
“Vech-i yâre düş olan âlemde seyrân istemez
Vârını dildâre teslim eyleyen cân istemez” buyurmuş amma…

Oysa şimdi durağımız “Ircıî âvâzı erdi mürg-i cânın sırrına
Bî karar oldu ânın çün verd-i handan istemez” sırrıncadır, biz hamuş olalım da mânâ, bu sâdra müşteri tâlibin gönlünde bitsin…

Aşk olsun diyelim o zaman sultanım
O da olur elbet amma evvel aşk ehlinin gönlünde yerimiz olsun da gönlümüzde aşka dair bir yer olsun, huu

Şu gelip geçen Cuma hürmetine bize dua buyursanız…
Malum “dua” kelimesi “çağırmak” kökünden gelir. Hem bizzat Allah çağırır kullarını selam yurduna.

وَاللَّهُ يَدْعُو إِلَىٰ دَارِ السَّلَامِ وَيَهْدِي مَنْ يَشَاءُ إِلَىٰ صِرَاطٍ مُسْتَقِيمٍ

Ve Allah, (sizleri) selâm yurduna (Cennete) da’vet eder. Ve dilediğini (hikmetine binâen, kendi lütfundan) dosdoğru bir yola hidâyet eder. [Yunus:25]

Yani, Allah ahiretteki selam yurduna götüren yola çağırır. “selam yurdu” burada Cennet demektir. İçinde herhangi bir kaybın, felaketin, gam ve kederin, acı ve sıkıntının bulunmadığı Cennet Yurdu. Bir ucu cennete varana dek şol davetin sahibinden umarız ve dileriz ki:

En büyük saadet ve selamet senin muhabbetini, habibinin muhabbetini gönüllere nakşetmektir. Ya Rabbi gönlümüze muhabbetini, Habibinin muhabbetini nakşeyle…Zahirlerimizi şeriat nuruyla nurlandır. Dilimizi yalandan, gıybetten kötü söylemekten, gözümüzü hain bakmaktan, kulağımızı senin sevmediğin şeyleri dinlemekten men et.

Biz nefsimizi galebe edemiyoruz, senin yardımını bekliyoruz ya rabbi. Dilimizi zikrinle süsle. Gözlerimize İBRET nimeti ver; ibret ile bakalım; birine bakalım şükredelim, birine bakalım fikredelim. Kulağımızdan gaflet pamuğunu çıkar. Hak kelamını işitelim; Hak kulağı olsun da hak kelamını işitelim. Ya Rab, Hak dudak hakkı söyler. Hak göz hakkı görür. Hak kulak hakkı dinler.

Ya Rabbi, gönlümüzden sevmediğin sıfatları çıkar. Dünya metaını ver fakat ona muhabbet verme de mangır cebimizde çok, kalbimizde yok olsun. Evlad u iyalimizi ver, onlara iffet, ırz, namus, vatan sevgisi ve insanlığa hizmeti öğret ya Rabbi.

Bizi bu mekandan boş çevirme, şu mübarek Hac mevsiminde gönüllerimize Nur-u Muhammedî’yi tulû ettir ya rabbi, Habibini katındaki makamı hürmetine bizleri şâd eyle Ya Rabbi… Bi hürmeti sırrı suretil Fatiha…