Kaç zamandır gökyüzünü görmek için başımı iyice kaldırmaya zorlayan yüksek yüksek binalardandır şikayetimiz. Yok öyle ensemizde çıban olduğundan değil ama üstümüzü üstümüze gelen bulunduğu yerdeki ilahi dengeyi altüst ederek heyula bir karabasan gibi üzerimize çöken şekilsiz sivrilerdir canımızı acıtan… Madem insan kulağından hamile kalır, o halde sözü fazla uzatmayalım da sokak, apartman, şehir dokusundan kendi içimize varan köprüler kuran bir güzel insana kulak verelim. Siz de gündelik koşuşturmacalardan sıyrılıp kendinize bir iyilik yapın, şehir ve medeniyet hekimi Prof. Dr. Sadettin ÖKTEN Hocamız’a kulak verin. (Kendisi tam bir İstanbul beyefendisi’dir, bir medeniyet adamıdır, doğulu omurgasına batılı zevkler ve incelikler de ekleyebilmiştir. Itri’nin bir bestesini alır Picasso’nun tablosuyla ilişkilendirir ve zerre tutarsızlık göstermeksizin bu ilişkiyi açıklar size):

… Ecdadımız inandığı ile yaşadığını üst üste düşürmüştür. Bizse yitik bir medeniyetin garip çocuklarıyız ve bu gurbetimiz hayatla temasımız artıkça katlanarak ve bizi de girdabına çekerek sürecektir….İnsan varlığı psikolojik ve fizyolojik olarak yüksek binalarla bağdaşmıyor. İnsan hayatı nispetler üzerine kuruludur. Ağaç, insan, kuş nispeti bozuluyor. İnsan bir şeyi bir şeyle mukayese ederek bilgiye ulaşır. Yüksek binalar varlığa dair nispetleri bozar, bozuk nispetler içinde maddi ahengi yakalamak(konfor) manevi ahenge (huzur) ermek mümkün değildir… Nasıl bir şehir olacak? İnsani bir şehir! Neleri barındırır insani bir şehir? bir kere ölçek çok mühimdir. bakın serçeler hangi irtifadan uçuyor, kargalar hangi irtifadan uçuyor. ağaç ne kadar büyüyor, siz bir nefeste kaç adım atabiliyorsunuz. Bunların içinde Allah’ın, tabiatın verdiği bir alt limit, üst limit var. insan bu ölçüleri bozabiliyor. 100 katlı, 200 katlı bina yapabiliyor. bozmayın bu ölçüyü. şehir yapıyorsanız çok yükselmeyin. Ölçü bozulduğu zaman önce gözün ölçüsü bozulur, sonra kalbin ölçüsü. şu anda biz ölçüsü bozulmuş kalplerle yaşıyoruz. kalbin ölçüsünün bozulması hırstır, haris olursunuz…