Ayrı şey-tan-rı

Yazısı ay-rı şey-tan-rı üzerine birlik okumaları…

İnsanların çoğunluğu ancak müşrikler olarak, ayrı bir şey sandıkları sanal varlıklarıyla, sanal tanrı yaratarak Allah diye iman ederler.
[Yusuf:106 zevkiyle]

ŞEY-TAN-RI

“Şeytan” recm edilmiş
“Ayrı” tutulmuş
Uzaklık azâbının simgesidir

Ayrı benlik, iki dünyada da bütüne kavuşamaz çünkü Allah şirk yâni ikilik cehâletinde yanmanın dışında her şeyi affeder.

Nihâyetinde ayıran kendini ayırır.

Çerçeveyi sen çizdin, şimdi dışarda kaldım diye ağlama; kendin ettin kendin buldun

Kendini ayrı sanan,
ayrı bir Şey-Tan-rı’ya
tapınmaktan da kurtulamaz
ve bu tanrı eninde sonunda
hem kendini hem de dokunduğunu yakar

Bir kere Ayrı-k otu sarmaya görsün tarlayı kendi gibi olmayanı cennetine de almaz artık…

Böylesinin dünyada çizdiği cennet tablosu da kendine benzer:

Burada iç geçirip de yapamadığın her haltı orda yapacağın bir cennet…

Burada kıvam tutturamayınca
Aman ne alâ her istediğin orda serbest;
şaraplar, huriler, zevk bahçeleri

Misal yollu anlatımı “O söylüyor” diye
ayrı bir şey-TANrı’dan anlayınca
kendi ayrı zihnimin kabında
manâyı dibine kadar boğarak
keyfimce anlayan gene ben

Ene ‘inde zanne abdî bih
[Hadîs-i Kudsî]
Ben, bana kulluk edenin sandığı gibiyim

Güzeli görmek boylu boyunca
Sizde bir türlü bizde bir türlü

Mâdem O bir ayna, sen kendin gibi bir ilâh yaratmış olmayasın boylu boyunca?

Kendi kitabındaki sözde acı, keder, zevk, arzu, yargılama, yargılanma, affetme, affedilme ihtiyâcına pek münasip bir tanrı meselâ?

Suçları öyle birikir ki kendini affetmek için bir tanrı yaratır insan…

Acılarla, intikam biriktirir ve ötekini yargılamak, infaz etmek için de bir tanrı yaratır insan…

Böyle iman edenleri eşelersen görürsün ki hayale, vehime nihâyetinde kendilerine tapmaktadılar.

Hevasını, kafasında yarattığını kendine ilah edineni gördün mü?
[Furkan:43’den]

Peki âlemlerin rabbi olan
TEK ve kendiyle dolu Allah bu mudur?
Böyle midir?

Gerçek tevhîd! O senin fıtratındaki dîndir
Saklı rûhunu çıkar! Ortak koşmayı dindir
Kâbe’de HAK DOST’un yaptığı gibi, sen de
İçinde ve dışında, her putu kırıp indir

Vechini hanîf olarak, ayrı bir şey-tan-rıya tapınmaksızın, Allah’a ortak çıkmaksızın o Tek Dîn’e doğrult…
[Rum:30 zevkiyle]

Bir âlem olmuş “tek olana” ayna
Bu beden çerçevedir anlayana

Her nefes ezan okuyan hem duyan
Deri örtülü mâbette bulunan

“Ben bilmem” deyû aklın batsın kalbine
Abdal Kadrî aşka uyan derdin ne

– Evet bunca saydın döktün yıktın perdeyi eyledin vîran amma bu düğüm şimdi nasıl çözülür, şirk kiri nasıl yıkanır cânım erenlerim?

Her şey sevgiyle yıkanır, ayrı sansa da buzun da aslı su…

Ayrılık sadece bir yanılsama ve farkındalık ışığı muhabbetle üzerine düştüğünde erimek doğasında var güzeller güzeli…